Hollanda ‘da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının altıncı gününe girilirken Amsterdam’daki birçok lüks mağaza,yağma riskine karşı beton blok ve tahta plakalarla önlem aldı
Polisin sıkı güvenlik önlemlerine rağmen yağma ve şiddet olaylarının önüne geçememesi, ülkede ABD’deki benzer manzaralar ortaya çıkardı. Göstericiler camlarını kırdıkları mağazaları yağmalarken polis dükkanını korumak isteyen işletmecileri sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettikleri gerekçesiyle uyardı.
Olaylar nasıl başladı?
Hollanda’da hükümet, alınan tedbirlere rağmen Kovid-19 salgınında vaka sayısının yeterince düşmemesi sebebiyle 20 Ocak’ta sokağa çıkma yasağı ve uçuş yasağının da içinde olduğu bir dizi tedbir açıkladı.
Ülke genelinde 9 Şubat’a kadar sürecek sokağa çıkma kısıtlaması 23 Ocak akşamından itibaren 21.00-04.30 saatlerinde uygulanmaya başladı.
Kısıtlamaları protesto eden yüzlerce gösterici, yasağın başladığı ilk saatlerde Amsterdam’daki Müzeler Meydanı ve Eindhoven’daki 18 Eylül Meydanı’nda toplandı. Aşırı sağcı partilerin de destek verdiği protestolar ülke geneline yayıldı. İlk dört gün şiddetli çatışmaların yaşandığı protestolarda göstericilere atlı ve zırhlı polisler, polis köpekleri, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale edildi. Göstericiler de taş, havai fişek ve golf toplarıyla karşılık verdi. Çevredeki araçları ve motosikletleri ateşe veren göstericiler, birçok mağazayı camlarını kırarak yağmaladı.
Yüzlerce kişi gözaltına alındı
Polisin açıklamalarına göre gösterilerin ilk iki gününde 300’den fazla kişi gözaltına alınırken 5 bin 675 kişiye kısıtlamaları ihlal ettikleri gerekçesiyle para cezası uygulandı. Polis, protestoların üçüncü gününde 184, dördüncü gününde 131 kişiyi gözaltına aldı.Kısıtlamanın beşinci günüde olaylar azalsa da çoğunluğu sosyal medyada protesto ve şiddet olaylarını teşvik etmekten ülke genelinde 51 kişi daha gözaltına alındı.. Hristiyan Batı kültüründe yaşam konforundan ödün vermek istemeyen kitle, ister güney Amerika kıtasında İster Avrupa kıtasında olsun hemen sokağa inmeye hazır.. Ülkemizde aylardır, işsiz bırakılmasına ragmen alınan ekonomik tedbir ve desteklerin minimum düzeyde kalması bile insanımızın bu tür şiddet eylemlerine karşı kapalı olmasının sonucudur.. Kendi yaşam konforunu azaltarak yeni duruma adapte olmaya calışması, 2 ekmek yiyorsa 1 e düşürmesi, doğalhazı çalıştırma saat ve miktarını azaltması onun tarihsel birikimi ve sosyolojik bir gerçek olarak kanaatkarlığının gösteegesidir.. Tepkisizlik olarak değerlendirmek bir yanılgı içerir.. Son noktaya kadar her zaman kendisinden fedakarlık yapmak sureti ile devlet uygulamasının sonuç alması için destek veren genel uygulamanın YÖNETİCİLER tarafından kötüye kullanıldığı ve inancını yitirdiği anda 12 yıl dayanmış patrona Halil isyanında tüm esnaf kepenk indirmiş ve isyancılar padişah bile asmış Sayfiye yeri Kağıthane de 200 yakın köşkü yakmış ormanı yerle bir etmiştir.. Nokta dan sonra başlayan Orantısızlık hali bizim gibi ülkelerde yöneticilerin kedilerine gelmesi için toplumun verdiği süreolarak anlaşıldığından 1980 li yıllara kadar yüksek enflasyon ve yokluk halleri bile toplum içine nifak sokamamıştır.. Siyasal nifak sebepli olaylar ise yabancı menşeii li İstihbarat örgütlerinin, toplumun tamamını değil kandırılabilir gençleri etkilemesi ile kısmi felç benzeri hal oluşturmuştur.. O yüzden Türkiye de en acemi bile olsan yönetici olmak kolaydır..