C.B. Erdoğan, Ekim sonuna kadar TBMM’ye gelmesi gereken, ancak şu ama kadar ucu görünmeyen uyum yasalarından söz ederken;” Fırsatın kazası olmaz.” buyurmuş.
*
Haklı bence de. FIRSAT ibadet gibi değil. Kazası yok. Günah gibi de değil. Tövbesi yok.Kaçtı mı kaçar. Bu yüzden eline geçti mi anında şıp diye değerlendirmen gerek.
*
12 Eylül Darbesinin doğurduğu fırsatı kazaya bırakmadılar NETEKİM. 28 Şubat da öyleydi; Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevindeki birkaç aylık kuluçka devresi de…
Bir türlü muhtıra olduğunu kabul edemedikleri danışıklı 27 Nisan tarih ve Yaşar Büyükanıt imzalı fırsat da aynı biçimde kullanıldı.
*
Ya en büyük fırsat…
*
Cumhurbaşkanının ve umum tayfasının söylediği gibi; onlar için Allahın en büyük lutfu, bizimse FETÖ’nün ve hamisi ABD’nin en büyük lûtfu olduğundan emin olduğumuz 15 Temmuz Darbe girişimi…
*
Allah için, hakkıyla değerlendirilen en büyük fırsat bu oldu.
*
Bu sayede el değiştiren paralar, ekonomik varlıklar, saf dışı bırakılan muhalifler, rafa kaldırılan hukuk ve insanlık, kenefe dönen devlet çarkı…
Az kazanç mı bu…
*
Bu söz bana hoş bir fıkrayı hatırlattı;
&&&
Delikanlı sevdalıdır, kız güzeldir; ama devran Ramazan. Belki bir açık kapı öğrenirim diye hocaya gider genç,ve şairane biçimde anlatır sıkıntısını:
“Gelse bir gözleri ahu, olsa savm-ı ramazan
Dilberi ahu mu efdal; yoksa savm-ı ramazan?”
*
Hoca da tam da bugünkülerin meşrebine cevaz veren aşağıdaki beyitle cevap verir ona
*
Elde fırsat var iken sür sefasın dilberin,
Savmın kazası olur, kazası olmaz dilberin.
&&&
Sizin ki de o hesap sayın Reisim. Hangi kitap olduğunu bilmesem de tam kitabın ortasından konuşmuşsunuz. Hemen tüm ibadetlerin kazası olur; ama ‘FIRSAT’ın kazası olmaz.
*
Hocanız fetvayı verdi. DEMOKRASİ denen dilber, münasip pozisyonda emrinizi bekliyor.Muhafızları da uykuda.
FIRSAT BU FIRSAT… HA GAYRET…!
SALİH ALTUN