Milli Gazete yazarı, M.Şevket EYGİ, 5 Eylül 2017 günlü yazısında; “Müslümanlar, dini kendi elleriyle yıkıyorlar.” diye başlayarak hayli mantıklı gerekçelerle, yaşanan İslam’ı kıyasıya eleştiren bir yazı yazmış.
Bu yazıyı o cenahtan olmayan, ya da ilişkisine haklı nedenlerle mesafe koyan biri yazsa, anında; “Dinsiz,imansız, komünist” damgası yer. Biliyorum çünkü bizzat yaşadım.
*
O cenahtan biri yazınca ve konu kamuoyunda tartışılınca da bunu demeleri sıkıntılı oluyor . Bu kez başka bir eleştiri bahanesi üretiyorlar:
“Oldu mu şimdi. Dinsiz, imansız komünistlerin ekmeğine yağ sürdün.”
*
Bre gafiller, kendiliğinden uyanmaya niyetiniz yok sizin. Kabilenizin dışından biri, gerçeğin tam ortasından sözler etse, iftiralarla damgalıyor, acı gerçeklere kapılarınızı sımsıkı kapatıyor, kendi pisliğinize gömülüyorsunuz.
*
İçinizden biri gerçekleri dillendirince de onu; “Kabilemiz dışındakileri sevindirdi.” diye suçlamaya kalkıyorsunuz.
*
Bakın efendiler;
Ne kadar inkar ederseniz edin; söyleyenin kimliğine bakarak hangi bahanelerin arkasına sığınırsanız sığının, saklamaya gücünüzün yetmediği bir gerçek var:
*
Ülkemizde İslam oldum olası şuurlu bir derinlikte yaşanmıyordu belki; ama siz din tacirlerinin eline düşmediği yıllarda temiz kalmayı başarabilmişti.
*
Sayenizde o günler çok gerilerde kaldı. Hep böğrümüze dürttüğünüz mızrağınız, çalıntı çuvalınıza sığmıyor artık.
Artık kimse herhangi biçimde ilgili, ilişkili olduğu kişi için; ” Müslüman adamdır, güvenebilirim…” demiyor, diyemiyor.
*
Bu kuruma verdiğiniz zararı, diktiğiniz hiçbir kılıf gizleyemiyor.
*
Eserinizle ne kadar övünseniz azdır.
SALİH ALTUN
