1789 fransız devrimi ”milliyetçilik ateşi” ile imparatorlukların çöküşü ,milli devletlere geçiş,parlamentolu hayata geçiş kıral yetkilerinin kısıtlanması gibi şatafatlı sözlerle ilkokul ve ilerleyen dönemlerinde HEP karşı karşıya kaldık.
Victor Hugo nun sefilleri ile soslu devrimci” Fransa” ,katolik hırıstiyanların içerisinde masonik yapılanmanın en kalbi olduğu yer olarak da dikkat çekici bir yapıya sahiptir..(tapınak şovalyeleri)
J.J.Rosseu ”toplumsal sözleşme’den” bahsederken aslında SÖZLEŞMEMEDEN bahsediyormuş. Herkesin devredilemez mutlak haklarından bahsedilirken söylenenler aslında fasa fisoymuş..Fikir hürriyeti ve bunları yayma diye söylenenlerde aslında haktan ziyade sadece ağababalar tarafından öngörülen sınırlar içinde verilen bir lütufmuş..
Zaten ben en başından beri avrupa lı ne isterse tersini yapmayan bir Türkye’nin parcalanmaya ivme katan bir yönetim anlayışına sahip olduğuna inanmışımdır.
Onlar,devleti merkezileştirip güçlerine güç katarken ,miiliyetçilik ateş aldı deyip Osmanlı’nın topraklarını tarumar ettiler.
Osmanlı parçalanırken kendileri bütünlük içinde BİRLİĞE doğru yöneldiler.
FRANSA nın çıkardığı SOYKIRIM YASASI ikiyüzlü Avrupan’nın tescillenmiş halidir.
Fransız DEVRİMİN aslında olmadığını, bunun bir soysuz hareket olarak fakirlerin,zenginler üzerinde tahakkum sağlamak için isyan dan ibaret olduğu haberi verdi. Yoksa 200 yıl önceki fikir yaşantısının etkisinde ve ışığında yetişen bir ülkenin insanlarının sectikleri nasıl olur da böyle bir yasa cıkarır?
Sen fikir açıklayamazsın acıklarsan 45.000 Euro CEZA ÖDEMEK ZORUNDASIN DESPOTLUĞUNU GÖSTERİR. O zaman yaşananların ve söylenenlerin hepsinin bir yalan olduğu ortaya cıkar. YALAN SÖYLEYEN TARİH UTANSIN
(2012 de yazılmış bir yazı)
