Cehenneme çevirdiniz dünyayı
Mars’ta hayat varsa size ne ulan
Görmez ise Hanya ile Konya’yı
Gerçeğe kapalı göze ne ulan
Vatandaş nutukla gelince gaza
Efendi doymuyor kul razı aza
Şimdi eski dostlar boğaz boğaza
Daha beter olun bize ne ulan
Oyunda horonu barı severiz
İlla ki vefalı yârı severiz
Huyumuz kurusun zoru severiz
Yolumuz yokuşmuş düze ne ulan
Demlenir gönlünde aşkın mayası
Dağları eritir ozanın yası
Bilgelik böyledir, adamın hası
Susarak konuşur söze ne ulan
Bunca kirlilikte candan bezerim
Kendime sığamam şiir dizerim
Kula tapmam alnım açık gezerim
Kuyruğa eklenmiş saza ne ulan
Yalan yuva yapmış pis dilinize
Şeytan bile şaşar ahvalinize
Rastlanmıyor sizde hayâdan ize
Tükürsem kızarmaz yüze ne ulan
Ozanın kalemi elde gizlidir
Yüreğinin sesi dilde gizlidir
İSYANÎ’m yangınım külde gizlidir
Ben böyle yanarım köze ne ulan
SALİH ALTUN-İSYANÎ