MERHABA,
Değerli okurlar, Barışın,Sevginin ve güzel günlerin hakim olduğu bir dünya da yaşamak dileğimle hepinizi içten sevgimle selamlıyorum. Bu yazımda yüreğimde kanayan bazı konuları sizlerle paylaşmak istedim.
Öncelikle hukukun üstünlüğünün % 100 ÖZELLİKLE SANAT,KÜLTÜR adına uygulandığı Türkiye’miz de huzur ve barış içinde yaşayabilmek en büyük temennimiz.
Çünkü; Hukuk yaşamda olmazsa olmaz olan hayatın vazgeçilmezidir. Peki öylemi ya…!!!
Yıllardır Sanat için hak hukuk adına nereye el attıysak elimizde kaldığı gibi her türlü haksızlıklar karşısında tıpkı rüyalarımızda ki kabus gibi bağırıp ta sesimizi kendimiz bile duyamaz olduk. Topluma sesimizin duyurulmaması için bütün ayarlar yapıldı.
Her türlü kıyım yapıldı. ( TV Programları,Basın, vs ,vs ) 15/20 yıldır sahnelere hasret bırakıldık.Tüm gerçek sanat evleri kapatıldı. Özetle sanat adına her yere ,her şeye,her kişiye ket vuruldu.
Halkın ışığı,önderi olan sanatçılar cezalandırıldı. Tek kelimeyle cezaevlerinde çürümeye bırakıldı,kimileri hayatını yitirdi oralarda adımları tükendi bir nefeste dar odalarda.
Toplumun ışığı sanatçılarımız Toplum ve sanat dışı bırakıldı. Ve sıradan şeyler Halka sunuldu…!
OYSA SANAT SADECE VE SADECE GÜZEL ŞEYLERLE UĞRAŞIR…O Halde problem ne ki ? Toplum,Sanat,İnsanlık adına güzel şeyler,hukuksal gerçekler yaşanamıyor Nedense…!
Aydınlanmış bir millet , hukuk,hak, birilerinin menfaatlerine dokunuyor. Birilerinin işine gelmiyor muş demek ki…!
M.Kemal Atatürk dönemi hariç yıllardır sanat ve sanatçılar özellikle son 20/25 yılda oldukça mağdur edildi.
Hukuk mu..? Olmaz mı….Otel odalarında ölüme terk edilen sanatçılar,Tiyatrosu bir gecede kapatılanlar,bir gecede iş yerlerine el konulanlar,yıllarca TRT den men edilenler, yıllarca çok iyi oyuncu olduğu halde duruşu nedeni ile kara listeye alınanlar vs.vs. bu liste uzayabilir. oysa sanat evrenseldir, sanat ve hukuk herkes içindir.
Bu kişiler bilmezler mi ki hukuksuzluk yaptıkları bu sanattan men ettikleri kendi çocukları ve bu toplumun gençleri, onlara ve topluma sorun olarak dönecektir. ( sanat güzel şeylerle ve özgür ruh oluşumlarının gerçekleşmesi ile uğraşır bir toplumun gençlerini güzellik ve özgürlükten men ederseniz insanlıktan çıkarlar) ve tabii ki hukuk mekanizmasını kendinize uyarlarsanız gün gelir o sistemde en başta siz boğulursunuz.
Malum Atasözü ” az kaz, öz kaz,boyunca kaz ”sözün kısası bu.
İlginçtir yıllardır tüm sanatçıların bütün çırpınışlarına rağmen hala sanatçıların bir odası yok. Berberler odası var,tabipler odası var,hamamcılar odası var sanatçılar odası yok…!!!
Özetle sanatçının hiç bir hak hukuku yok,Müzisyenlerin bir kısmı hariç, telif yok,sosyal hak yok,güvence yok,yok,yok.Tek sorun ah şu çıkamayan yasalar,çıksa da işlemeyen yasalar…! Oysa Miletvekilleri maaş zamları söz konusu olduğunda bu Ülke de 24 saatte yasa çıktığına hepimiz şahit olmuşuzdur.
Sanatçı emekli olamıyor,hakkını arayamıyor( özellikle yıllarını verip, alaylı olanlar ),Yani HUKUKTA SANATÇIYA HAK, HUKUK YOK
Bu arada yüreğimize su serpen tek şey gerçek hukukçular hep sanatın yanında olmuş,
sanata hep saygı duymuş hatta çoğu hukukçu amatörce de olsa sanatla uğraşmaktadır.
Biz Sanatçılar da her zaman yürekten hukukun yanında olmuşuzdur. Yani iyi ki sanatçı ruhlu,özgür düşünebilen saygın hukukçular var. Sizlere bir sanatçı olarak sanat ve tüm sanatçılar adına teşekkür ediyorum.
Cümlelerimi sonlarken ,
Umudumuz, Yeni kapının farkındalık yarattığını düşünerek;
Ülkemiz de,SANATIN tüm güzellikleri ile sınırsız özgürlüğü yaşadığı ,
HAK VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ göreceğimiz ışıklı günlere hep birlikte el ele ,gönül gönül’ e SEVGİ İLE.
Nesrin AKKOÇ
