Irak meclisindeki Türkmen ve Arap milletvekilleri, Kerkük’e giden Cumhurbaşkanı Fuad Masum’a buradaki açıklamalarından dolayı tepki gösterdi.
Arap ve Türkmen milletvekilleri konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Milletvekilleri adına konuşan Türkmen vekil Hasan Turan, Cumhurbaşkanı Masum’un, Kerkük’te 140. maddenin uygulanması yönündeki açıklamasının kendileri açısından “sürpriz” olduğunu söyledi.
Irak Cumhurbaşkanı Masum Kerkük’ü ziyaret etti
Masum’un Kerkük’e Cumhurbaşkanı sıfatıyla değil partisini temsilen gittiğini ifade eden Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanı Masum, sorunların giderilmesi için gruplar arasındaki görüş birliğini sağlamasını beklerken, görevden alınan valinin tek taraflı politikası gibi geçmişteki hatalara değinmeden 140. maddenin uygulanması ve yeni valinin seçilmesini istedi. Bu da, Masum’un bağlı olduğu partisinin görüşüdür.”
Turan, Kerkük’te tek çözümün, bileşenleri temsil eden taraflar arasında “yapıcı diyalog” olduğuna dikkati çekerek, söz konusu diyaloğun başlatılması sürecini ise Başbakan Haydar el-İbadi’nin üstlenmesini istedi.
“Masum’un açıklamaları partizan”
Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük milletvekili Erşet Salihi de “Cumhurbaşkanı Masum’un Kerkük’teki açıklamaları partizandı. Daha babacan davranmasını bekliyorduk.” ifadelerini kullandı.
Kerkük’teki yönetim sorununun emrivaki değil, diyalog yoluyla çözülmesinden yana olduklarını kaydeden Salihi, Masum’un bu yöndeki önerilerinin de partisinin görüşünü yansıttığını ve bunu kabul etmediklerini ifade etti.
140. madde nedir?
Irak’ta ABD’nin inisiyatifi ile hazırlanan 2005 anayasasında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sınırları içinde olduğunu iddia ettiği ancak merkezi hükümete göre nüfusunun çoğunluğunu Arap ve Türkmenlerin oluşturduğu “tartışmalı bölgeler”in statüsünün belirlenmesiyle ilgili yol haritası çizildi.
Anayasanın 140. maddesine göre, söz konusu bölgelerde 2007 sonuna kadar önce nüfus sayımı, ardından referandum yapılması kararlaştırıldı. Ancak 140. madde, eski Irak Başbakanı Nuri el-Maliki’nin izlediği mezhepçi politikalar ile Kürt, Türkmen ve Araplar arasındaki uyuşmazlıklardan ötürü uygulanamadı. Anayasada referandum için belirlenen tarihin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bu konuda herhangi ciddi adım atılmadı.
