ABD’nin başkanları değişse de devlet politikalarının değişmeyeceğini biliyoruz..
1970’lere kadar TOPLU TAŞIMA ARACI olan otobüslerin ancak boş bile olsa arka sıralarında yer bulan zenciler, bu ülke de 1990 da ilk kez vali olup 2000’ler de ilk başkan olsalar da mutlak gerçeğin değişmediğini 2.sınıf görüldüklerini polis uygulama ve mahkeme kararların da basına yansıdıgı kadarı ile görüyoruz.
Amerika’yı Amerıka yapan, her halukarda 3. Nesilde kendi nitelikleri ve inanç sistemlerini yitirmiş bireylerin, mezar taşı araştırmaların da can’ın John, İbrahim in Abraham olmalarından anlıyoruz…
Amerikan bilinci, coğrafya parçasına tanınmış üstünlük anlayışı 9/11 de nasıl cam kenarında güneşlenirmiş gibi kurtarıcıyı bekleyenlerın altta serili şişme botlara atlamayarak erimelerinden ve bu özgüvenle ölümü beklemelerinden de anlıyoruz..
”Amerika varsa, ben varım” bilinci, küçücük çocukların beyinlerine,ilk kreş yıllarından itibaren işlemeye, başlamış ve büyüdüklerin de bu bilinc, büyük bir inanca dönüşmüştür.
Bu inancı taşıyanlar, tabi ki Çin mahallesinin fakirlik ve sarımsak kokan sokakların da Harlem’in gettoların da yaşayan müptezeller de olması gerekliliği yok..Ve sonuca da etkili değiller ..
Asıl olan huni sitemindeki, eğitimin para ve yetenek gücü dahilindeki öncülerin, alttakilerın sırtlarına basarak en üstte yer almaları ve bu okulları bitirdiklerinde kendi benlıklerın de AMERIKAN RUYASININ devamını sağlamalarında yatar.
Kendi bunyelerını her şartta koruyan, yer kürenin doğuştan azınlık, dinsel ırkı ”İsrail oğullarını” 4000 kast sıstemını tüm bunlardan ayrık tutuyoruz.
Barack gidip ,Trump gelirse amerikan siyasetinde ”figürler değişir ama ana tema değişmez”..
hatırlayın,Yıllar önce Saros ne demişti?
ABD’li darbe finansörü ,spekülatör renkli devrimlerin mucidi George Soros, Türkiye’nin en iyi ihraç ürünün ordusu olduğunu söyleyerek, emperyalist ülkelerin ülkemizden beklentisinin ne olduğunu ortaya koymuştu. Soros, 2003’te kendisinden Türkiye ile Arjantin’i karşılaştırmasını isteyenlere şu yanıtı vermişti: “Türkiye’nin Arjantin’den tek farkı stratejik pozisyonudur. Bu stratejik pozisyonuna bağlı olarak, Türkiye nin en iyi ihracat ürünü de ordusudu r. ”demişti.Şimdi Suriye Irak Afganistan,katar gibi yerlerde ileri karakokl görevi yapan mehmed in askerlik yerinin neden anadolu dışındaki yer ler olduğu biraz daha anlam kazanabilir..
Yine AB siyasetin de etkin olan Alman ekolünde Türk milleti diye bir milletin olmadığı Yugoslavya benzeri suni bir millet in Atatürk tarafından yaratıldıgı tezi ile Türkiye’yi etnikleşti rirek, fedaralleştirme yolunda tezler ortaya koymuş ve AB nin politikasına uygun sekilde AB bürokrasisi güçlendirirken yerelleşen etnik yapıları ile zayıflayan ülkelerin yönetim benimsenmiştir.
Tarihdeki şehir devletlerin bir nevi yansıması hayalidir…
Bugün gelinen nokta da güneyimizde TERÖRİSTLERDEN OLUŞTURULMUŞ düzenli ordu ÇALIŞMALARINI GÖRÜYORUZ.
Bu konuda kandırılan ve Türkiye nin de için de bulundugu tezgahla düşürülen Barzani, kürtler arasındaki çift başlılık bir şekilde ortadan kaldırılmış ve BOP a doğru Tırlar dolusu silahlarla donatılan düzenli bir ordu tehdidi ile karşı karşı ya kalmaktayız..Sonraki aşama elbette Suriye-Irak ve Türkiye den koparılmış topraklarla AB ve ABD ye sıkı sıkıya baglı yeni zayıf bir devlet modelidir…
Suriye de Esad yönetimi varsa bu çeşitlilik niye ?
Suriye’deMerkezi yönetimin güçsüzleştirilmesi sadece bölgede bir müttefik olan Türkiye nin federatif yapı ile dizaynı ve güçsüzleştirilmesi çabası olarak öngörülmelidir.
Ülkemizde yıllara dayalı aynı partinin, birbiri ile zıt uygulamaları, farklı partilerle partner oluşturması ve birbiri le zıt politikalar üretmesi ASLINDA BOP gereği tuzak uygulamalardır…
Türkiye için Asıl olan yönetim değişikliği ile herkesin ipliğinin pazara çıkacağı ve merkezi Türkiye cumhuriyeti devletnin varlığını hissettirmesi ile ortaya çıkacaktır