1-Ak parti Büyük istanbul mitingine 1 milyon 300 bin kişi katıldı
2-Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyük istanbul Mitinginde halka hitap etti. İstanbul a hizmetle baslayan ve Türkiye deki hizmetlerin karşılaştırmasını yaparak sürekli büyüyen Türkiye den ve hizmetlerden bahsetti. Rami Kışlasının 7 milyon kitaplık bir kütüphaneye dönüşeceği müjdesini verdi. Haliç Tersanesinin bilim ve Teknoloji üssü olacağından bahs eden Erdoğan İstanbul ve diğer vilayetlere kazandırılacak millet parkları rpojeksiyonunu yaptı.Yassıada nın demokrasi ve özgürlükler adasına dönüştürülerek uluslararası toplantılara hizmet vereceğini görsellerle anlattı.
3. Başbakan Yıldırım, “Büyük İstanbul Mitingi”nde konuştu
Başbakan Binali Yıldırım, partisince Yenikapı Miting Alanı’nda düzenlenen “Büyük İstanbul Mitingi”nde yaptığı konuşmada, ”İstanbul evet dediyse Türkiye evet demiştir ” dedi.
4. İnce Tunceli, Elazığ ve Tokat’ta konuştu
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Tunceli de Seyit Rıza meydanı nda halka hitap etti.

İnce Elazığ’a geldiğinde istasyon meydanında halkla buluştu.”Siyasetçiler her gittiği yerde ‘hemşehrilerim’ diye hitap eder ama sizin şapkayı Türkiye’ye ben meşhur ettim, onu biliyorsunuz, öyle değil mi” halka soran Muharrem İnce, “Oğlumun düğününde taktım ondan sonra gakgoş şapkası bütün Türkiye’ye yayıldı.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin devasa sorunlarının bulunduğuna değinerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunan İnce, “Türkiye’nin bu büyük sorunlarını yorgun bir adam çözemez. Türkiye’nin büyük sorunlarının çözümü için taze kana ihtiyaç var taze kana. Neyle kavga ettiyse, o yükseliyor. Dolarla kavga etti dolar yükseliyor, avroyla kavga etti, avro yükseliyor, faizle kavga etti, faiz yükseliyor. İnce ile kavga etti, İnce yükseliyor. Artık milletin derdiyle uğraşacak hali yok. Hele bu aralar kimyası bozuldu ne yapacağını şaşırdı işte oradan buradan bana saldırıyor.” diye konuştu.
Muharrem İnce, “Bana ‘dördüncü köprüyü nereye kuracaksın?’ diyor. Ben de dedim ki bak Edirne’den Elazığ’a bir gönül köprüsü kuruyorum.” ifadesini kullandı.
“BEN GARİBANLARIN ADAYIYIM”
Kendi anlayışında ayrımcılık olmadığını, imam hatip lisesinde okuyan çocukla, fen lisesinde okuyan çocukla, başı açıkla, başı kapalının bir olduğunu belirten İnce, konuşmasına şöyle devam etti:
“Benim anlayışımda insanları sınıflandırmak yok, benim anlayışımda sarayda kendisi bıldırcın yumurtası yerken, millete GDO’lu yiyecekler yok, benim
anlayışımda millet bir bardak çay içmeye para bulamazken, 4 bin 500 liraya kilosu beyaz çay içmek yok. O artık sizden biri değil, o saraylı. Bana ‘gariban cumhurbaşkanı adayı.’ diyordu doğru. Ben garibanların adayıyım, sen saraylıların adayısın. Israrla söylüyorum, artık milletin dertleriyle uğraşmıyor, onları
bıraktı. O gecekonduda yaşadığı günleri unuttu, bin 150 odalı sarayda yaşıyor.
Yetmedi İstanbul’da beş saray yaptırıyor, onları onarttı, Marmaris’te 300 odalı yazlık bir saray yaptırıyor. Allah’ın izni, milletimiz isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda Marmaris’teki yazlık sarayı engelli çocuklara vereceğim engelli çocuklara.”
Yurtlarda büyüyen anasız babasız çocukların 18 yaşına kadar devlet gözetiminde olduğunu ancak 18 yaşından sonra sokağa atıldığını belirten İnce, “Sizin, huzurunuzda söz veriyorum. Allah’ın izni milletimizin isteğiyle cumhurbaşkanı seçildiğimde bu 18 yaşını doldurmuş kimsesiz çocukların hepsini devlet güvencesine alacağım. İşçi olan işçi, olacak memur olan memur olacak ama devlet güvencesinde olacak. Eğer 81 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti kimsesiz çocuklarına bakamıyorsa yazıklar olsun millete, yazıklar olsun bu memlekete.” diye konuştu.
“HERKESİ BARIŞTIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıraklık döneminde Telekom’u, kalfalık döneminde Petkim’i ve Tekel’i, ustalık döneminde ise şeker fabrikalarını sattığını iddia eden İnce, şunları söyledi:
“Şimdi diyorsun ki büyük ustalık dönemi. Yok öyle yağma senin bu sefer emeklilik dönemin emeklilik. Milleti böldün, milleti parçaladın, senden benden dedin. Bizim zihniyetimiz de sen ben o yok, biz var biz. Herkesi barıştıracağız herkesi, toplumu barıştıracağız, önce barışacağız, sonra ekonomik olarak büyüyeceğiz ve adil olarak bölüşeceğiz.”
“HER TÜRLÜ TERÖRLE KARARLI ŞEKİLDE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Her türlü terör örgütleriyle mücadele edeceklerini vurgulayan İnce, “Her türlü terörle, ister IŞİD, ister PKK ister FETÖ hiç fark etmez kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz. Milletvekili adayımız zaten bunu Meclis’te defalarca gösterdi. Siz de onu görmüşsünüz zaten. Her türlü kararlılıkla hep birlikte mücadele edeceğiz hep birlikte.” değerlendirmesini yaptı.
Ülkenin kaynaklarını peşkeş çektirmeyeceklerini, atıl kalan sanayiyi devreye sokacaklarını, tarım, turizm ve sanayi başta olmak üzere, topyekun bir kalkınma hamlesi başlatacaklarını bildiren Muharrem İnce, “Onun dediği gibi her mahalleye bir kıraathane açarak olmaz bu işler.” dedi.
Muharrem İnce, seçim sürecinde Türkiye’yi bir ucundan bir ucuna gezdiğini, 42 günde 96 miting gerçekleştirdiğini bildirdi.
PROJELERİNİ ANLATTI
İnce, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda yapacağı projelerini anlattı.
Çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğini, asgari ücreti 2 bin 200 liraya çıkaracağını ve en düşük emekli maaşının ise bin 500 lira olacağını belirten İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulunarak, şöyle konuştu:
“Mesela her şeyi biliyor herkese ‘kafaları basmaz.’ diyor ama ilkokul mezunu FETÖ onu kandırıyor. Bu 16 yılda haram yediler, yalan söylediler, iftira attılar, kumpas kurdular, memleketi soydular, çocukların sınav sorusunu çaldılar,
Hazineden parayı da çaldılar, sandıkta oyu da çaldılar, hepsini çaldılar. Benim dönemimde Erdoğan da daha rahat edecek. Huzur olacak, barış olacak barış. Mesela cumhurbaşkanı akşamları yandaş gazetecilerle konuşmayacak, gençlerle çıkacak.”
Kadınları iş yaşamına katacaklarını, her mahalleye kreş açacaklarını dile getiren İnce, “Erdoğan gibi bir tavır içinde olmayacağız. Bazen ‘barış’, bazen ‘savaş’ diyor, bazen şehit babası gibi konuşuyor, bazen bir bakıyorsun Kandil ile İmralı arasında postacılık yapıyor. Ne olduğu belli değil.” ifadesini kullandı.
“DEVLET BÖYLE YÜRÜMEZ”
İnce, Danıştay üyesinin aleyhinde tweet attığını, kaymakamın milletvekili adayının mikrofonu tuttuğunu, kendisinin eleştirildiği toplantıda bir generalin Erdoğan’ı alkışladığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Bakın bu doğru değil, bu devlet böyle yürümez. Erdoğan sen cumhurbaşkanısın ama valilerin il başkanı gibi çalışıyor. Böyle bir şey yok, devletin sürekliliği var. Mesela Erdoğan 2013 yılında ‘Gazze’ye gideceğim.’ dedi. 5 senedir gidemedi. Allah’ın izniyle cumhurbaşkanı olduğumda devlette süreklilik varsa ben gideceğim oraya söz. Erdoğan da gitse gitse ancak Gebze’ye gidiyor işte.”
Kendisine oy vereceklerden seçim gününe kadar 3 kişiyi ikna etmesini isteyen İnce, şöyle devam etti:
“Sonra oyumuzu kullanmaya gittik işimiz bitti mi? Hayır. Akşam üzeri sandıklar açılırken, tekrar okula gideceğiz orada bulunacağız. Peki sandıklar açıldı, sayım bitti. Nereye gideceğiz? İl Seçim Kurulunun önüne gideceğiz. İl Seçim Kurulunun önüne gittiniz işimiz bitti mi? Hayır. Benim işim başlıyor. Ben ne yapacağım? Ben pazar günü Yalova’da oyumu kullanıp hemen Ankara’ya gideceğim. Nereye gideceğim? YSK’nin önüne. Emin olun bu iş tamam, bu değişim rüzgarını görüyorum.”
“SÖZÜNÜ ETTİKLERİ ÖĞRETMENLER, EMEKLİ ÖĞRETMENLER”
İnce, dershane işletirken çalıştırdığı 10 emekli öğretmenin sigorta primlerini ödemediğine ilişkin haberlerin yayımlandığını anımsatarak, şunları söyledi:
“Şimdi bakın tam 20 sene öncesine gitmişler. 20 sene önce bir dershanenin ortağıyım. Anlatayım olayı da duyun. Dershanelerde iki türlü öğretmen çalışır. Bir emekliler çalışır, bir de gençler. Emekliler için de (prim) ödenir ama emekliye hiçbir faydası yoktur onun. Emekliler genelde o primin ödemesini istemez, o paranın kendisine verilmesini ister. Sözünü ettikleri öğretmenler, emekli öğretmenler. Ha bir ceza kesmiş mi devlet, kesmiş, cezayı ödemiş miyiz, ödemişiz. Bu şuna benzer biliyor musunuz? Trafik cezası yiyorsun cezanı ödüyorsun. Erdoğan eski defterleri açma bak açarım altında kalırsın, altında kalırsın. Benim korkum yok. Dershanede ceza kesilmiş 20 sene önce ne olmuş. Ceza kesilmişse ödenmiş ceza. Bu mu şimdi kusur? Gidiyorsun onları araştırıp durmaya çalışıyorsun yazık günah.”
“BEN ÇİĞ YEMEDİM Kİ KARNIM AĞRISIN”
“İstersen gel bir de Sevim Tanürek cinayetini araştıralım olur mu? İstersen gel. Bırak bu işleri altında kalırsın. Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın.” diyen İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erdoğan seni son kez uyarıyorum, senden istediğim şu; bir çık karşıma bir televizyonda ekonomi tartışalım çık karşıma çık. Kendine ‘dünya lideri’ diyorsun bana da ‘çırak’ diyorsun, sen dünya lideri olsan bir çıraktan korkar mısın? Demek ki sen çakma bir lidersin. Bana diyor ki benimle karşı karşıya gelirse benim reytingim artarmış. Çocuklara söyledim bakın bakayım CNN’e o katıldı, Habertürk’e de katıldı ben de katıldım. Ben 44 izlenmişim, o 11 izlenmiş, dört katı fazla izlenmişim. Dedim ki hava durumuna bakın hava durumu mu fazla izlenmiş Erdoğan mı? Ona baktılar, hava durumu daha fazla izlemiş. Erdoğan benimle televizyona çık da havan olsun biraz.”
“Pasaportumuzun Kapıkule’den öteye bir değeri yok”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Tokat’ta düzenlenen mitingde halka seslendi.
Tokat meydanında halka seslenen İnce’nin hedefinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Kendisine kör diyen Erdoğan’ı nankörlükle suçlayan İnce, “Az önce otobüsle gelirken arkadaşlar Erdoğan’ın görüntülerini açtılar, aynen şöyle diyordu. Buradan ben artık samimi söylüyorum. Acıyorum konuşmalarına. Aynen şöyle diyor. ‘Ey Muharrem Menderes asılırken sen neredeydin. Bir ben 64 doğumluyum. Menderes asılırken ben dünyada yoktum. İki rahmetli babam da Menderesçiydi. Demirelciydi. Menderesin, rahmetlinin asılmasına tabii ki karşıyız, bir insanlık ayıbı olarak görüyoruz. Ama ben 64 doğumluyum. Ben doğduğumda olay gerçekleşmişti. Bu kadar cahil olma, konuştukça batıyorsun. Yine diyor ki, ‘Yaptığımızı görmüyor musun, kör müsün Muharrem.’ Erdoğan, şeker fabrikasını satıyorsun, sigara fabrikasını satıyorsun, Erdoğan bana kör müsün diyorsun. Erdoğan o fabrikaları sen mi kurdun. Sen nankör müsün Erdoğan. Ben kör değilim ama sen nankörsün” dedi.
“Fabrika diyeceğine kıraathane diyorsun”
İnce, kıraathane vaadini yeniden gündem yaparak, “16 senedir iktidardasın. 16 sene sonra millete aş diyeceğine, iş diyeceğine, fabrika diyeceğine kıraathane diyorsun. Slogana bak ‘bedava çay bedava kek var’ diyor. Gündüz keki yedi akşam yemeği ne olacak. Bedava kek, bedava çay düştüğü noktaya bakın. Baktı çok ucuz oluyor, çorba, tatar böreği ilave etti. Buraya gelince Tokat kebabını da ilave eder” dedi.
İnce Tokat’taki mitingde, “ Pasaportumuzun kapıkule den öte bir değeri yok .Gençlerimiz umutsuz, elinde fırsat olsa Türkiye’yi hemen terk eder.” ifadelerini kullandı.
5. Kılıçdaroğlu STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Etimesgut Korkut Ata Kültür Merkezi’nde düzenlenen sivil toplum kuruluşları ve muhtarlar toplantısına katıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla buluştu. Korktu Ata Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, CHP milletvekilleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Katılanlar Kılıçdaroğlu’nu Türk bayrakları sallayarak karşıladılar. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Kılıçdaroğlu, konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu, Suruç’taki saldırının yargıya intikal ettiğine işaret ederek, “Suruç’ta acı bir olay yaşadık. 4 kişi hayatını kaybetti. Hepimiz üzüldük ve hepimiz olayın aydınlanmasını bekliyoruz. İnsan hayatı kadar değerli bir şey yoktur. Orada yaşanan olayı şu bölgeye veya bu bölgeye, şu veya bu kişiye çekmenin hiçbir anlamı yok.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Ramazan Bayramı ve Babalar Günü’nü kutlayarak sözlerine başladı. Kılıçdaroğlu kibirden uzak insanın, insanlığa en faydalı kişi olduğunu belirterek, bilgi, hoşgörü, beraber yaşamaktan birlikte yaşamaktan söz eden insanın hayırlı insan olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, 80 milyonu kucaklamaları gerektiğini söyleyerek, “Ben size bu ülkede birlikte yaşamayı, kardeşçe yaşamayı vaat ediyorum. Hiç bir zaman kadınmış, erkekmiş, kimliği buymuş şuymuş, inancı şuymuş buymuş demede, 81 milyon insanı kucaklayarak siyaset yapmayı söz veriyorum ve bunu sürdürmeye söz veriyorum ve yapacağım. Bizim birlikte yaşamaya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Suruç’taki olaya değinen Kılıçdaroğlu, “Hepimiz birlikte olayın aydınlanması bekliyoruz. İnsan hayatı kadar değerli bir şey yoktur. Orada yaşanan bir olayı şu veya bu bölgeye çekmek, kişiye çekmenin hiçbir anlamı yoktur. Bu ülkenin hakimi, savcısı olaya el koymuşsa, güvenlik güçleri el koymuşsa bütün ayrıntılarıyla kamuoyunun önüne koymalılar. Bizler de gerçeği öğrenmeliyiz. Her vatandaşımızın hayatı değerlidir. İnsan hayatı kadar değerli bir şey yoktur” dedi.
Siyasetin ülkeye hizmet etme aracı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Her siyasi parti saygıdeğerdir. Her siyasi görüşe saygı göstermemiz lazım. Halkın hakemliğine gidiyoruz. Sizlerin hakemliğine başvururken, ne yapacağımızı söylüyoruz. Siyaset başka alana benzemiyor. Siyaset her dönem değişen diliyle beraber halka giden bir anlayışa sahiptir. Var olan sorunlar büyür ve siyaset kurumu var olan sorunları çözer ve nasıl çözeceğini halka anlatır” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ekonomi, dış politika, eğitim, demokrasi sorunlarının çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasi sorunumuz var. Demokrasinin özü, herkesin can ve mal güvenliğinin olduğu rejime demokrasi denir. Herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği rejime demokrasi denir. Yargı bağımsızlığı, hakim teminatının olduğu rejime demokrasi denir” diye konuştu.
Devlet ve hükümet kavramlarına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Devlette liyakat üzerine inşa edilir, siyasette liyakat yoktur. Örneğin devlette en alt rütbe şeflik rütbesidir. Siyasette Bakan ve Başbakan olmak için ilkokul diploması, savcılıktan iyi hal kağıdı. Devlet liyakat üzerine inşa edilmelidir. Kim en işi yapıyorsa işi ona teslim etmek lazım. Siyasi koltuğuyla ilgili değil, sevgili Peygamberimiz işi ehline vermek için Kabe’nin anahtarını başkasına teslim etmişti” ifadelerini kullandı.
Ekonomideki sorunlardan bahseden Kılıçdaroğlu, “Türk lirası dolar karşısında değer kaybediyor. Bir ülkenin parası niye değer kaybediyor? Ekonomi iyi yönetilmezse, değer kaybeder. Ekonomide ciddi sorunlar varsa, Türk Lirasına olan güven düşmüş olur. Çok sayıda işsizimiz var. Atama bekleyen çok sayıda öğretmenimiz var. Hayatın her alanında üniversite bitirmiş, ama iş arayan gençlerimiz var. Ekonomi sorunlu, bu düzenden kim memnun? Bu soruyu bir sorun? Bu düzenden memnun olan, sadece rantiye sınıfı var. Fabrikası yoktur, tarlası yoktur. Alın teri dökmez. Kim para isterse, verir, parasını alır” diye konuştu.
29 Ekim Şair Baki Kültür Merkezi’nde sivil toplum kuruluşlarının (STK) temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Her şeyi mantık süzgecinden geçirmek zorundayız. Dönem, kavga etme dönemi değil, dönem, düşünme ve bilinçli olarak sangığa gitme dönemi ” dedi.
6. Akşener Bursa’da
İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Akşener, partisinin Bursa İl Başkanlığı tarafından Gökdere Meydanında düzenlenen mitingde konuştu.
üretim ekonomisini tarım ve sanayide öne koyacaklarını ifade eden Akşener “Bu nedenle her yıl 50 milyar dolarlık yatırım yapacağız, gençlerimize, işsizlerimize iş imkanı sağlayacağız.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin önemli oranda genç nüfusa sahip olduğuna değinen Akşener, “Üretim ekonomisini hem tarımda hem de sanayide öne koyacağımızı ilan ediyoruz. Bu nedenle her yıl 50 milyar dolarlık yatırım yapacağız, gençlerimize, işsizlerimize iş imkanı sağlayacağız. Devlet gencine iş üretmek zorundadır. Eğer iş veremiyorsa, iş üretinceye kadar biz gençlerimize arkadaşlarının yanında, ailesinin yanında başını önüne eğmemek için 500 lira vatandaşlık maaşı bağlayacağız. Gençlerimize ya iş vereceğiz, ya maaş vereceğiz” dedi.
Akşener, Türkiye’de 4 milyon Suriyelinin yaşadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bildiğimiz bir şey var. Herkes vatanında mutlu, herkes vatanında özgürdür. Dolayısıyla ilk iş olarak cumhurbaşkanı seçilir seçilmez Suriye ilişkilerimizi düzelteceğiz ve 4 milyon Suriyeli mültecimizi vatanlarında rahat etmeleri için sağ salim şekilde memleketlerine geri göndereceğiz. Şam Emevi Camisi’nde namaz kılınamadı ama biz inşallah seneye ramazan ayında 81 ilden 81 temsilciyle Suriye’de mültecilerle Halep’te iftar yapacağız.”
7. Karamollaoğlu, Diyarbakır’da konuştu
Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu Diyarbakır’daki mitingde, “Bu bölgeyi şekillendirmek isteyen emperyalistlerin oyununa gelmeden, bu bölge bulunan tüm ülkeler ve topluluklar bir araya gelecek ve problemlerimizi biz çözeceğiz.” dedi.
“Gün birlik olma günüdür”
Karamollaoğlu TRT’de yayınlanan propaganda konuşmasında, “7’den 70’e tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, gün bugün.gün birlik olma birbirimize saygıyla, sevgiyle yaklaşma günüdür.” şeklinde konuştu.
Saadet Partisi’nden ‘terör’ istifası
Saadet Partisi Şırnak milletvekili adayı Zeki Begiş,partisinin teröre destek verdiğini söyleyerek partiden ve adaylıktan çekildiğini, partisinden istifa ettiğini açıkladı.
8. Perinçek TRT’deki propaganda konuşmasını yaptı
Vatan Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek, “Vatanımızı ve milletimizi birleştiriyoruz. Kürt’ümüzü bağrımıza basacağız. Türk de biziz, Kürt de hepimiz Türk milletiyiz. Amerikan ve İsrail planları karşısında kaya gibiyiz.” dedi.
9. Dünya demokrasi tarihinde bir ilk
HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın propaganda konuşmasının TRT’de yayınlanmasıyla tutuklu bir cumhurbaşkanı adayı dünya demokrasi tarihine ilk kez televizyondan konuşma fırsatı buldu.
Demirtaş, avukatı aracılığıyla Adalet Bakanlığından, propaganda konuşması çekimlerinin tutuklu bulunduğu cezaevinde yapılmasını istedi ve Yüksek Seçim Kuruluna da (YSK) bu kapsamda bir dilekçe yolladı. YSK de Demirtaş’ın propaganda konuşmasının çekimlerinin cezaevinde yapılmasına karar verdi.
10.Eski Başbakan Çiller: Milli şuurla buradayım
AK Parti’nin düzenlediği Yenikapı mitingi öncesinde konuşan eski başbakanlardan Tansu Çiller, “Bugün bir milli şuurla buradayım.” dedi.
11. Bozdağ: Kinlerini rehber edinmiş peşinden gidiyorlar
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde, partisinin ilçe başkanlığınca Cumhuriyet meydanında yapılan miting de yaptığı konuşmada, Millet İttifakı’na ilişkin şunları kaydetti:
“Bunları motive eden tek şey var, Recep Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanımıza duydukları kin, nefret ve düşmanlıktır. Bunlar Millet İttifakı değil, kin, nefret ve düşmanlık ittifakı. Kinlerini, nefretlerini, düşmanlıklarını rehber edinmişler, peşinden gidiyorlar. Ben buradan diyorum ki aziz Türk milleti kinlerini, nefretlerini, düşmanlıklarını rehber edinenlere bırakın Türkiye’nin iktidarını vermeyi iki tavuğu gütme yetkisini dahi vermez.”
12. Sarıeroğlu Elazığ’da
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Elazığ’ın Karakoçan ilçesindeki Atatürk Parkı’nda partilillerle bir araya geldi
Sarıeroğlu, “2000’li yıllarda emekli maaşı ödeyemeyen Türkiye’den bugün bayram öncesi emeklilerine 2 ikramiye veren Türkiye’ye ulaştık.” diye konuştu.
13. Yurt dışındaki Türk seçmenlerin oy verme işlemi sürüyor
Özbekistan, Azerbaycan, İspanya, Macaristan, Mısır, ABD, Ürdün, Sırbistan, Arnavutluk, Kosova, Güney Afrika ve Irak’ta yaşayan Türk vatandaşlarının, 24 Haziran seçimleri için oy verme işlemleri devam etti.
14. Almanya’da seçim sandıklarında uzun kuyruklar oluştu
Almanya’da “24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi” için 13 noktada kurulan sandıklarda oy kullanmak isteyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu.
15. Bayramın ilk günü yurt dışında 105 binden fazla oy kullanıldı
AK Parti Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi’nden, Türkiye’de 24 Haziran’da yapılacak seçimler için yurt dışı oy kullanımına ilişkin ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Ramazan Bayramı’nın ilk günü 87 bin 251’i temsilciliklerde, 18 bin 125’i de gümrüklerde olmak üzere toplam 105 bin 376 vatandaşın oy kullandığı bildirildi.