Allah, dünyayı yaratırken neden her şeyi iyi-güzel yaratmamış da araya kötüleri ve çirkinleri de sıkıştırmış Usta?
*
”Bak Çekirge, yanında çirkini görmezsek güzelin, kötüyü görmezsek iyinin farkında olmayız. Onları görmeyiz bile.
*
Tüm dünya düzlük, bir bahçedeki tüm çiçekler aynı renkte olsaydı her şey daha mı güzel olurdu sanıyorsun? Hem sen dünyanın yaşanmaz hale gelmesinin nedeni, kötülerdir sanma.
*
Dünya bu kadar kötüyse eğer, kötülerden çok, olan biteni gördüğü halde seyirci kalanlar; böylece kötülere suç ortağı olanlar yüzündendir. Çekirge.
***
Ustam, yaşadığımız dünyada herkes konuşuyor. Üstelik pek de düşünmeden konuşuyor. Bugün söyledikleri, dünkülerle çelişiyor.
*
Peş peşe onlarca yalanı sıralamaktan da utanmıyor, korkmuyorlar. İnsanlar konuştuklarından sorumlu değiller mi yoksa?
*
Çekirge insan demek zaten sorumluluk demek. Bir kurda koyununu yedi diye kızabilir; ama onu yargılayamazsın. Çünkü yaratılışına uygun davranmıştır o.
*
İnsanlarsa konuştuklarından elbette sorumludurlar. Ama sana çok şaşıracağın bir şey söyleyeceğim Çekirge:
*
Bize hep susmanın iyi bir şey olduğu öğretilmiş olsa da nedeni ne olursa olsun; haksızlıklar karşısında susanın, hele susan alimin sorumluluğu, konuşanınkinden daha fazladır.
***
Bazı insanlar hep ön planda olmak istiyorlar, herkes kendilerinden söz etsin istiyorlar. Çevrelerinde silahlı silahsız yüzlerce adam taşıyorlar. Bu insanlar gerçekten bu kadar değerli midirler Usta?
*
Her insan değerlidir çekirge; ama insanın değeri dünyaya olan katkıları oranındadır.
*
Dünyayı güzelleştirecek şeyler yapanlar, insanların hayatlarını kolaylaştıracak buluşlar ortaya koyanlar; yalnız kendilerini kurtarmak üzere inananlardan, ibadet edenlerden daha değerlidirler.
*
Hem bir insanın değeri, çevresinin kalabalıklığıyla ölçülmez ki Çekirge. Leşlerin çevresinde de binlerce sinek vardır.
*
Kendilerini olduklarından değerli görenler, inandıkları kitabın hükümlerinin aksine, kendilerini fazla abartanlardır. Vazgeçilmez olmadıklarını kabul edemeyenlerdir. Heveslerini kendilerine ilah edinenlerdir.
Kibirlerine yenilip hep daha fazlasını isteyenler, bir türlü alçakgönüllü olamayanlardır Çekirge.
***
Bir şeyin değerli olabilmesi için mutlaka birilerinin görmesi, alkışlaması mı gerekir Usta? Gösterişli olmayan şeyler değersiz midir?
*
Yaptıklarımızı birilerinin görmesi, takdir etmesi, bilinmezken bilinir olmak, elbette ki hoşumuza gider. Ne var ki yaptıklarımızı gösteriş olsun diye, birileri görsün, “aferin” desin diye yapıyorsak yanlıştayız Çekirge.
*
Özellikle konu inançsa, gösterişten olabildiğince uzak durmalıyız. Çünkü inancın en büyük kiri riyadır.
*
Gösteriş olsun diye ibadet edenler, ibadette bile eşitliği bozanlar, insanların eşitlendiği yer olan hacda bile VİP muamele isteyenler; dini bile zenginin eğlencesi haline dönüştürdüler Çekirge.
***
İnanç, ne zaman değer ve anlam kazanır, bize nasıl inanmamızı tavsiye edersin Usta ?
*
İnanmak kolaydır çekirge. İnsana huzur verir. Şüphe ise huzursuzluk kaynağıdır.
*
Ne var ki şüphe ederek huzursuz olmayı göze alanlar olmasaydı, dünya yüz binlerce yıldır aynı yerde sayıyor olurdu.
*
Dinler, devrimler, sonraları şüpheyi yasaklasalar da aslında doğmalarını şüpheye borçludurlar.
Uygarlık, bilinen ve kabul edilenlerden şüphe duyanların eseridir Çekirge.
*
Kesin bir formülü yoksa da ben yine kaliteli inancın kısa bir formülünü vermeye çalışayım:
*
Karşılığında hiçbir ceza ya da ödül olmasaydı bile, sadece Allah’ın rızasını kazanmak için onun yolunda yürür müydün? Sadece seni yaratanı, sana ‘eşref-i mahlukat’ sıfatı vereni utandırmamak için O’nun sana emrettiklerine uyar mıydın?
*
Cevabın ‘evet’se doğru yoldasın Çekirge.
***
Yoksullar ve yaşlılar neden diğerlerinden daha dindar görünürler, neden hep dini söylemler kullanırlar Usta?
*
Başka türlü davranmaları pek mümkün değildir de ondan Çekirge.
*
İnanmak için para pul, mücadele gerekmez ki. İnanır ve kâbus görmek yerine toz pembe rüyalarla uyursun.
*
Zenginlikse çaba ister. Başkalarını kandırarak zengin olmak bile başlı başına bir hüner gerektirir.
*
Şimdinin birçok zengini de eskiden, yani yoksulken çok takva insanlardı. Zengin olunca eski hallerinden eser kalmadı.
*
Çünkü takva görüntülerinin nedeni, inançlarının sağlamlığı değil de yoksulluklarıydı. Gönüllü değil, zorunlu takvaydılar onlar.
*
Yaşlılara gelince; onların çoğu yorgun günahkârlardır. Günah işleyecek halleri kalmadığı için, zorunlu takvalığa sığınmışlardır.
*
Yine de günaha doymadıkları için hep başkalarının günahlarını kollar, gıybetlerini yaparlar Çekirge.
***
Bizim politikacılar, neden çok gürültü yapıyorlar? Özellikle en sık gördüğümüz biri var ki durmadan bağırıyor. Sesini duyurması için bağırması mı gerekiyor Usta?
*
Kıymetli malı olanlar bağırmaz Çekirge.
*
Sen hiç kuyumcunun bağırdığını duydun mu? Pazarda sebze meyve satan bağırır; ama sarraf bağırmaz. Eskici bağırır; ama antikacı bağırmaz.
*
Düşünmeyen insan bağırır; ama düşünen insan bağırmaz. Çünkü düşünürken bağırılmaz.
*
Anlaman için bu kadarı yeterli olmalı Çekirge.
***
Dünyanın daha güzel bir yer olması için ne önerirsin Usta?
*
Konuşmaktan çok düşün derim. İnsan olduğunu düşün. Kim olduğunu unutma. Önce kendini yargıla.
*
İnançlarının gerektirdiği gibi davran. İnsanları sözleriyle, kıyafetleriyle değil, davranışlarına göre değerlendir.
*
Ruha işlemeyen, hazmedilmeyen inanç ve makamlar, sahiplerine yüktür Çekirge.
*
“Konuşmaktan çok düşün.” dedimse de olan bitenlere seyirci kalma. Haksızlıklar karşısında sakın susma.
*
Susarsan şerefini kaybedersin ve şeref bir kez gidince asla geri dönmez.
*
Bizden geçti, umut sizdedir Çekirge…
SALİH ALTUN
