Soğan hayatımızın vazgeçilmezi, yemeklerinizin lezzeti, hastalıkların şifası binlerce yıllık tarihimizde bazen de cinsiyet tarifi olarak Tanımlamalarda kullanılmıştır.. “Memleket soyulurken yaşarmaz gözler, soğan soyarken yaşarıyor gözler..” Derken şaire ilham olmuş “kasaptaki ete soğan doğramam” diyerek askeri deha, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasına” örnek olmuştur.
Soğan soyucuların, aslında soyguncu oldukları sebebi ile” soğan ın başkenti” Polatlı da soğan depolarına baskın yapıldı.. Enflasyonun tetikleyicisi oldugu söylenen “soğan”böylece ekonomistlerin de ilgi odagı olma yolunda ilerlerken bu haliyle de zabıta ve asayişin suç konusu malzeme listesine girdi..
Türk mutfağında soğan tıpkı tuz gibi her sofraya girer. Doğramasını sevmeyen yemeğe lezzet olsun diye bütün olarak atarken kimisi de ince doğrar yada rendeden geçirir.. Bazı saplantısal şişmanlar, 15 gün süreli kürler uygulayarak kaynamış soğanın suyunu içerek şifa ararlar..Yağ çözücü özelliğinden yararlanmak isterler..
Soğan Sağlık dır.. Yiyen kolayına grip olmaz, mineral zengini oldugu için kalsiyum magnezyum kükürt ihtiyacınızı karşılar.. Antibiyotık etkisi ile mikroplara ve iltihaplara karşı gelir, onları barındırmaz. KÜKÜRT ayarını yerken iyi tutturmak gerekir Fazla alırsanız, kükürt zehirlenme belirtileri görürsünüz. Salt soğan beslenmesi mide sorunları olmasa bile öğütülmez zarının birikimi ile top gibi toplanıp karın agrılarına sebep olur.. Vucudun en önemli askerlerinden birisi olan soğan, sarımsak dan sonra yıldızı en bol komutandır…
Böyle asker bir sebzenin yeşil hali, mor hali beyaz hali, toprak içinde kaldıkça kafası büyüyen hali ile Türk insanının yaşamının ayrılmaz bir parçası olmuştur.. Cami cemaatine giderken topluluk içine katılırken insanlar bu sebzeyi çiğ olarak yemeyerek saygılarını da gösterir..
Soğan tüm halleri ve faydası ile insanımız içinde özel bir yere sahiptir…
İstibdad döneminde şair Eşref in kimseden korkusu yoktur. Sürgünler yer hapisle yatar . Eleştiriler görür hatta şiirlerinde “neden isim kullanmıyorsun” sorusuna “numarasız gözlük, gibi tüm öküzler kullansın” demiştir. Aynı zaman da Neyzen Tevfik inde bir hiciv ustası olarak hocasıdır.. Rüşvet ve yolsuzluğun kol gezdiği sağ gözün sol göze güvenmediği bir ortamda acımasız soğan şiiri var..
,”Bir soğan soyuluyor, yaşarıyor gözler
Bir devlet soyuluyor, aldırmıyor öküzler” diyerek kendinden sonra gelen hiciv ustaların da pas atmıştır..
Soğan, Korkak etliye sütlüye karışmayan eşinin karşısında esas duruşunu bozmayanlar içinde “soğan erkeği” tamlaması kullanılırken cinsiyetin yoğunluk hususunda içerik vermektedir..
Soğan cücüğü gariban içerisinde lüksün tarifi olarak da kullanılır. Milli piyango çekilişinde fakirin birisine büyük ikramiye çıkar . “Ne yapacaksın? “diye gazeteciler sorduğun da “hergün soğanın cücüğünü yiyeceğim” der…
2008 yılında balyoz davası soruşturması ile ilgili Fetö cilerin operasyon yaptığı dönem genelkurmay başkanı Hilmi özkök gazetelerden gelen soruya “kasaptaki ete soğan doğranmaz” demiştir.. Eti aldıgın da evin iç işleri bakanı onun ne olacagına karar verir. Hatta bu konuda kadınlar matinesi vardır. Yarın hangi yemek yapılacağı konusunda kadınlar birbiri ile konuşur ” yemeğim var, yok şunu yapacağım” diyerek kendi belirsizliklerini taşıdıklarından eve eti getiren kocanın hangi yemek pişeceğini bilmeden peşin peşin kasaba soğan doğratması mümkün değildir.. KALDI ki kasap sonradan satacagı etlere de sirayet edeceği için zaten bunu doğramaz..Bu sebeple bilinmezliği ima ederek tarafsız gözükmeye calışan ama bal gibi her şeyi bilen Hilmi Özkök bu cümlesi ile de askeri tarihe geçmiştir..
Türlü eylemlerle 30 km lik kasabalarda bile yan yana lüks bina ve techizatlarla hastane üretilirken, günde 13 arabanın geçtiği ıssız yollarda koca koca tüneller acılırken Türk çiftçisi korunmada, ejder benzer yiyeceklere ithalat izni verileken hasta hayvan ithalatları ile döviz in kaçması sağlanırken, hukuki güvensizlik ortamına katkı sağlayanlar, yabancı sermayenin kaçacağı düşünmeden yalakalık adına kararlara imza atıp, bütçe acığı ve eflasyonist baskı aracı dövizin kaçısı ile baskı ile faiz düşük tutulmasının “sorumluluk faturasının” soğana çıkarılması v e bunun bir asayiş problemi olarak algılanır, baskınlar düzenlenmesi depolardaki soğanlar a el konulması müthiş bir operasyon olarak Türk siyasi ve emniyet uygulamaları tarihindeki yeri alacaktır…