2025 yılında piyasaya çıkacak olan Bahsegel yeni kampanyalarla geliyor.

Kolay giriş için kullanıcılar Bahsegel adresine yöneliyor.

Türkiye’de lisanslı yapısıyla güven kazanan Bahsegel markası öne çıkıyor.

Gelecek yılki sürüm olan Paribahis yeni özelliklerle geliyor.

Güvenli yatırım yapmak isteyen kullanıcılar için paribahis güncel giriş vazgeçilmezdir.

Cep telefonlarından kolay erişim için Bahsegel oldukça tercih ediliyor.

Adres engellemelerini aşmak için Paribahis kritik önem taşıyor.

Adres engellemelerinden etkilenmemek için Bahsegel güncel giriş düzenli olarak takip edilmeli.

Ekstra kazanç için oyuncular virtual-museum.net seçeneklerini değerlendiriyor.

Hafta içi sürprizlerini değerlendirirken bütçe çizgimi ve Bettilt giriş oranlarını tutarlı tuttum.

Yüksek güvenlik önlemleriyle Bettilt kullanıcılarını korur.

Adres güncellemeleri düzenli takip edilerek bahsegel giriş üzerinden güvenli bağlantı kuruluyor.

Yeni nesil özelliklerle gelen https://movikv.com sürümü heyecan veriyor.

Yeni nesil özelliklerle gelen https://electbryancutler.com/ sürümü heyecan veriyor.

İster Yaz İster Yazma

0
696

 

Yurdumuzun birçok yöresinde anlatılan hoş bir fıkra vardır. İnsan yaratılışının doğal, hatta masum değişiminin ifadesidir.
*
“Gelinimiz edepli mi edepli, gayetle mütedeyyin biridir. Bırakın düğün-derneğe, eğlentiye gitmeyi, bunların adını duyduğunda yüzü kızarır.
*
Ne var ki köyün azgın(!) kızları, gelinleri yakasını bırakmazlar. İlla düğünlere götürmek isterler. Güç bela bir düğüne gider bizim edep timsalimiz.
*
Gider de düğün bu. Oturmak için gidilmez ya. Çalgılar çalar her yandan. Önce ağır havalar, ardından oynakları gelir sırayla. Gelin kızımızın oynamaya hiç de niyeti yoktur. Alttan alta mahcup bakışlarla seyretmektedir ortada kıvıranları.
*
Onu düğüne getirenler, yapışır yenine eteğine: “Haydi kalk. İki de sen kıvır diye.” Önce direnir gelin. Sonra utana sıkıla katılır halay halkasına.
*
Bir yandan oynamakta diğer yandan kısık sesle dua etmektedir: ”Allah’ım günah yazma…! Allah’ım günah yazma…!”
*
Ne var ki tempo giderek hızlanır oyunda. Gelinimiz de zorunlu olarak katılmıştır ritmin hızına. Ancak aklı halâ günahta, dili ise duadadır: “Biraz yaz biraz yazma…! Biraz yaz biraz yazma…!” diyedir bu kez duası.
*
Oyun bu. Kuralı sen koymuyorsun ya. Madem kalktın hakkını vereceksin. Gelinimiz de aynı havadadır şimdi. Oyunun en hareketli safhasında, tüm kaygılarından sıyrılmış, dönmekte olan gelinin hiçbir şey umurunda değildir. İçindeki bastırılmış asi çocuk uyanmıştır: ”İster yaz ister yazma! İster yaz ister yazma!” diye zıplamaktadır artık.”
&&&
Yazıya bir fıkrayla başladım; ama maksadım başka elbet. Konuyu bizim zamane İslamcılarına; özellikle de katılımcısı olduğumuz bu düğünün toy sahiplerine ve onların şu an vatan sathında oynanan oyundaki hallerine getireceğim.
&&&
Bu muhteremler(!) eski yıllarda pek mahcuptular. Öyle düğün, dernek, eğlence faslından bayağı, dünyevi zevklerde bezleri yoktu. Bu tür fani dünya oynaşlarına, uzaktan, biraz da kedinin uzanamadığı ciğere baktığı gibi bakıyorlardı. Oyun oynaş yaşındaki çocuklarımıza da büyük bir görev yüklüyor; “Yürü, halâ ne diye oyunda oynaştasın.! Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!” diyerek onları Allah adına yeni fetihlere sürüyorlardı.
*
Başarısız olmadılar aslında. Laik kalelerin, ihmalden zayıflamış duvarlarından, gafil yöneticilerinin koftiliğinden yararlandılar. Surlarda delikler açtılar, kaleleri içerden fethettiler.
*
Kale dışındayken kaledekilerin yaşantısını beğenmiyorlar, şeytani ve nefsani buluyorlardı. Dillerinden düşürmedikleri söylemlere aldananlar, onların kalelere yeni ve İslamî kurallar getireceklerini bekliyorlardı.
*
Ancak onlar lanetledikleri bu eski yaşam tarzına sadece türban taktılar. Gözler önünde yaşananları, perdeler arkasına taşıdılar. Her rezilliği fazlasıyla yaptılar. Üstelik yaptıkları, suç ve günah değilmiş; onları görüp de duyuranlar suçluymuş gibi davrandılar.
*
Kaleyi fethettikten kısa zaman sonra, oranın eski sahiplerinden farkları kalmadı. Hatta günahlarını riya maskesi ardına gizleyerek işledikleri için daha da bayağılaştılar. Düşman oldukları ne varsa, onunla sarmaş dolaş yaşamaya başladılar.
*
O, düğün dernek lafı geçince yüzü kızaran mahcup gelinler mazide kaldı artık. Utanmayı fukaraya bıraktılar gayri. Bizimkiler şimdi tüm keyifli oynaşlarda, halay başında mendil sallıyor “tey tey…” diye nara atıyorlar. Dünyevi hayatın en bayağı zevkleriyle sarhoş, esen rüzgarın yönüne, çalan havanın ritmine uygun biçimde kıvırıyor, kıvırıyorlar.
*
Onlar, köşk için, huri için hatta şarap için cenneti bekleme işini, garibana havale eylediler. cenneti dünyadayken yaşama gayreti içindeler.
*
“Allah’ım günah yazma…” modundan fersah fersah ilerde, “İster yaz ister yazma…” diye fani dünyanın keyfini çıkarıyorlar.
*
Hoplayıver çekirge…! Zıplayıver çekirge…
Salıh Altun