Liderinden yönetimine, adayından partilisine kadar siyasilerimiz hala “tü kaka” siyaseti ile başarıya ulaşmaya çalışıyorlar. Liderler birbirilerine hakaret ederken, vekiller mecliste kavga gösterisi yapıyorlar. Partililer de liderlerinin ağzına bakıp; hakaret, kavga siyasetini sosyal medya ortamlarında sürdürüyorlar.
Siyasetten bu yüzden her geçen gün uzaklaşan seçmenin istediği “vakur siyaset ve siyasetçi” duruşunu, hala dikkate alan yok. Milletimiz artık siyasette kavga değil uzlaşma istiyor. Kavga siyasetinin yerini, ülkenin sosyo-ekonomik geleceğine ışık tutacak projeler istiyor.
Hakaret, kavga siyaseti milletimizi öyle bir hale getirdi ki; seçmen sandığa kerhen gidiyor. Oy verirken, iyiye değil, kötünün iyisi olduğuna kanaat getirdiği adaylara oy veriyor. Bu süreç devam ederse milletimiz artık sandığa gitmekten nefret eder hale gelecek.
Önümüzde, ülkemizin yerel yönetimlerini belirleyecek bir yerel seçim var. Seçime giderken yığınla manevralar, girizgahlar birbirini kovalıyor. Adayların belirlenme sürecini yaşadığımız süreçte, özellikle Türkiye nüfusunun en yoğun yaşadığı megapol illerimizde siyasi partilerin liderleri başta olmak üzere genel merkez yönetimleri dahi hangi ismi aday göstereceklerine karar veremiyor.
Siyasi parti ittifakları, handikap ittifakına dönüşmüş durumda. Seçmenin kafası olabildiğince karıştırılıyor. İttifak partileri arasında “o yer senin, o yer benim” çıkmazı seçmene tüm ağırlığı ile hissettirilirken, ittifaklar arası hınca hınç kavga da giderek artan hiddette ve şiddette; gerek mecliste gerek medyada tüm hızıyla devam ediyor. Bu siyasetin adı, olsa olsa “Çıkmaz Siyaset” olur. Böyle bir siyaset anlayışından başka da bir şey olmaz.
Şimdi seçmen, tribüne geçmiş, siyaset arenasındaki bütün bu gelişmeleri esefle izliyor. İzlerken endişeleniyor. Endişelenirken derin derin düşünüyor. “Şimdi ben bunlardan hangisine oy vereyim?” diyor. Al birini vur öbürüne…
Fakat bana öyle geliyor ki; seçmen 31 Mart’ta sandıkta, çok sert ve bir o kadar da net bir cevap verecek. Sadece bir partiye oy vermeyecek. Özellikle büyük şehirlerde, Büyükşehir’de farklı, merkez ve diğer ilçelerde farklı partilerin başkan adaylarına oy verecek. Büyükşehir ve ilçe belediye meclislerinde de aynı tavrı koyacak. Bir seçmen sandığa gidip önüne gelen başkanlar ve meclis üyeleri aday pusulalarının her birinde farklı partilerin adaylarına oy kullanırsa şaşırmayın.
Seçmen, önümüzdeki yerel seçimde denge siyasetini güdecek. “Madem kavga ediyorsunuz alın size” deyip aynı belediyenin başkanını A partiden seçip, meclis üyelerini de farklı partilerin adaylarından oluşturabilir.
Böyle bir tavır, yerel yönetimin tek bir partinin hegemonyasına girmesi yerine, yerel yönetimin partiler arası bölüşümünü sağlayacak. Her fırsatta kavga gösterisine giren siyasete, belediyeleri kavga ettiği karşıt siyasetçilerle birlikte yönetme mecburiyetine götürecek.
Kelamın özü; seçmen siyasetçiye, “Sizin kavga siyasetinizi istemiyoruz, kavga gösterilerinizi de yemiyoruz” mesajını çok sert ve net verecek.
Selam ve dua ile… Allah’a emanet olun.