Borca batık kişi ya da hakkında takip yapılacağını bilen kişi maaşını veya mal varlığını korumak maksadlı olarak muvazaalı olarak bir bono düzenleyerek kendini borçlandırmış,bu konuda daha da ileri gidelim ihtiyati haciz kararı aldırmış, takip aşamasında tebligat lar daire de gerçekleştirmiş muvafakat verilerek teminatın iadesi sağlamış gibi haller takibin danışıklı olarak yapıldığına karine teşkil edebilir..
İik madde 331/1
ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN BORÇLULARIN CEZASI
(Değişik madde: 17/07/2003 – 4949 S.K./89. md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./1.mad)
“Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır”
Burada asıl borçlunun, (ilk takip yada muhtemel takibe konu olacak alacak) tasarrufu ile gerçek alacaklı ın zarara ugratılması durumu sabit olduğunda ceza alacaktır..
Uygulamada Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 12.2.2004 tarih ve2003/4670,e ve 2004/2359 K sayılı İçtihadın da borçlunun diğer mal varlığının da araştırılması gerektiği ve borcu karşılar malının olup olmadıgının araştırılması gerektiği belirtilmiştir..
Asıl hayali takip alacaklısının Muvazaası sebebi ile zarara yol açmadan iştirak nedeni ile cezalandırılmak sı mümkün mü? Diye sorarsa ceza kanunu iştirak hükümleri cercevesinde sorumlu olmalıdır. Diye düşünebiliriz.
Türk Ceza Kanunu’nun “Suça İştirak” başlıklı 37. maddesinde, “Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.” Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak eylemleri de, TCK 39. maddesi uyarınca suça yardım kapsamında değerlendirilmekte olup, İİK madde 331/1’de düzenlenen suçun sorumlusu her ne kadar borçlu ise de, suçun işlenmesine katkıda bulunan kişiler, TCK’nın yukarıda bahsi geçen hükümleri uyarınca suça iştirak hükümlerine göre cezalandırılabilirler
Türk Ceza Kanunu madde 37/41 maddeleri kapsamında iştirakin mümkün Yargıtay 19.Ceza Dairesi 18.5.2017 tarih li 30803\4693 kararında belirtilmiştir.