Perakende sektörü, nihai ürünü tüketici ile buluşturan son noktadır.. Perakendeci olarak, Zincir haline dönüştüğünü de birim maliyetleriniz düşeceği gibi ödeme süreçlerinde genişleme karşılığı da dolaylı olarak karlılığınıza, katkı sağlayacaktır..
Zincir market, kendi baklaları ile kendi sistemini oluştururken, zincirleme reaksiyonları ile de üreticiye olumsuzlukları ters süreç de tetikleyecektir…
Hatırlayın, İlk zincir Marketler oluşmaya başladığında
-Her üretici reyona girmek için can atardı milyonları, raf bedeli olarak sayardı
-Zincir deki bakla sayısı arttıkça, üretici sadece tek tedarikçi pozisyonuna sokulup, profesyonellik ve piyasa aktivasyonunu elinden alındı..
-Üretici firma, Dev ciroları yakalasa da, üretime yetişmenin getirdiği yatırım maliyeti, onu sürekli borçlu hale dönüştürdü üretici ve tedarikçi nin batışını bizzat bu sistem hazırladı..
Piyasa da yüzbinleri taşıyan koca koca ara toptancılar, dev tır filoları ve depo zincirleri olmasına ragmen artık yok oldular.. Bir ikisi hariç Dev süt ürünleri firmaları bir kaç defa el değiştirdi.Küçük fabrika ve Mandıraların artık esamesi yok.. Balıkesir Koca Avşar Beldesinde 50 ye yakın mandıra kapandı..
Aynı şey şu anda doğrudan çiftçiyi etkilemektedir.Yani Sezginler gibi Kale gıda gibi sektörün dev firmalarının başına gelen şu anda çiftçinin sonunu hazırlamaktadır.. Soğan ve patates üreticisine terörist muamelesi, zavallı sebzelerde de suç unsuru olarak yaklaşınca mallar yok edilmiş ve piyasada fiyatlar suni bir şekilde şişmiştir..
Meselenin ana kökeninde tarım sisteminin ve çiftçinin dogru dan korunmaması ve sübvansibe edilmemesi yatsa da tetikleyici baş unsurun peraken de zincirlerinin tekelleşmesi ve bu tekel yapının her sokakta bulunarak bir yokediciye dönüşmesi dir.. ..
Evet, serbest piyasa ama vahşi kapitalizmin, başı boş bırakılarak, her firmanın, diğer firmanın sonuna sebep olarak, bağlandığı disipline edilmiş oyun kuralları cerçevresinde, serbestlik olmalıdır..
Muhasebe, pazarlama, satın alma, stoklama, personel gibi unsurların profesyonelleştirdiği bir gücün karşısında, üretici köylü Mehmet ile tüketici Mehmet in hakları nasıl korunacak?
Alım gücü ile piyasa yı terbiye eden ve 1 yıla kadar uzayan vadelerde, tedarikçileri içeri atan ve valor kazancını, 12 saat esaslı düşük ücretli personel kazancını raflara yansıtmayan, bir sistem de üretici ve nihai tüketici, hep sömürülen olarak ortaya cıkacak tır..
Kaldı ki sektör devleri de bir birleri ile nikahlanarak yada karşı tarafı yok eden rekabetle piyasaları yine olumsuz etkilemektedir.. Bir batış, bin batışı getirmektedir..
Bunun tek çözümü, zincir marketlerin ikiyi bulması kuralına baglı olarak Avm içi ve avm lerde dahil şehir şebekesinin dışında bir noktada yuvalanmasını, sağlamaktan geçer.
YOKSA köylünün malını alan A süt firması köylüyü 3 ay sallar.. Perakendeci, A firmasını sallar.. Kimse ödemesini zamanında almadığı için köylü yem borcu için ineğini satar, mandıra sütsüz kalır, azalan süt verimliliği de doğrudan reyon fiyatlarına %50 zam olarak yansır..
Vergilerin dolaylı olduğu ülkemizde bu konuda acil tedbir alınması sadece üretici ve tedarikçi değil bizzat devletin gelirlerini de koruyacaktır.