2025 yılında piyasaya çıkacak olan Bahsegel yeni kampanyalarla geliyor.

Kolay giriş için kullanıcılar Bahsegel adresine yöneliyor.

Türkiye’de lisanslı yapısıyla güven kazanan Bahsegel markası öne çıkıyor.

Gelecek yılki sürüm olan Paribahis yeni özelliklerle geliyor.

Güvenli yatırım yapmak isteyen kullanıcılar için paribahis güncel giriş vazgeçilmezdir.

Cep telefonlarından kolay erişim için Bahsegel oldukça tercih ediliyor.

Adres engellemelerini aşmak için Paribahis kritik önem taşıyor.

Adres engellemelerinden etkilenmemek için Bahsegel güncel giriş düzenli olarak takip edilmeli.

Ekstra kazanç için oyuncular virtual-museum.net seçeneklerini değerlendiriyor.

Hafta içi sürprizlerini değerlendirirken bütçe çizgimi ve Bettilt giriş oranlarını tutarlı tuttum.

Yüksek güvenlik önlemleriyle Bettilt kullanıcılarını korur.

Adres güncellemeleri düzenli takip edilerek bahsegel giriş üzerinden güvenli bağlantı kuruluyor.

Yeni nesil özelliklerle gelen https://movikv.com sürümü heyecan veriyor.

Yeni nesil özelliklerle gelen https://electbryancutler.com/ sürümü heyecan veriyor.

2025’te kullanıcı dostu tasarımıyla Bahsegel sürümü geliyor.

Moody’s Not Düşürdü, Hazine ve Maliye Bakanlığı Yazı ile Cevap verdi

0
323

Hazine ve Maliye Bakanlığından yapılan açıklamada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Not indirim kararının değerlendirdi.

Kararın Türkiye ekonomisinin temel göstergeleriyle bağdaşmadığı, bu nedenle kuruluşun analizlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı açısından soru işaretleri yarattığı belirtildi.

Moody’s’in yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin borçlarının rezervlerinden 2,6 kat fazla olduğunun vurgulandığına işaret edilen açıklamada, “Bu oran, Moody’s’in bizden daha yukarıda notlandırdığı bazı gelişmekte olan ülkelerde dahi bizim çok üzerimizdedir. Ayrıca, kısa vadeli dış borcun yaklaşık yarısı da bankacılık sektörüne ait olup Türk bankaları ve Türk reel sektörü, Türkiye’ye ilişkin algının oldukça kötü olduğu, CDS spreadlerinin çok yükseldiği Ağustos-Eylül 2018’de dahi borçlarını yenileyebilmişlerdi.” ifadelerine yer verildi.

Bu yılın ilk çeyreğinde de borç çevirme oranının bankacılık sektörü için yüzde 128, reel sektör için yüzde 165 düzeyinde gerçekleştiği bildirilerek, döviz rezervlerine ilişkin uluslararası düzeyde üzerinde mutabakata varılmış bir ölçüt bulunmamasına rağmen Dünya Bankası verilerine göre son 5 yıllık ortalamalara bakıldığında Türkiye’nin ithalat üzerinden ölçülen rezerv yeterliliğinin Türkiye ile benzer olarak tanımlanabilecek gelişmekte olan Avrupa ülkelerine yakın seyrettiği vurgulandı.

Açıklamada, ekonomik kırılganlıklar değerlendirilirken dikkate alınması gereken bir diğer unsurun da ekonomik aktörlerin borçluluk düzeyi olduğu belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Türkiye, hem toplam ekonomi hem de her bir ekonomik aktör düzeyinde bakıldığında oldukça güçlü bir performans göstermektedir. 2018 yılı sonu itibarıyla gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin ortalama toplam borcunun GSYH’ye oranı yüzde 212,6 olarak gerçekleşirken, bu oran Türkiye’de yüzde 156,8’dir.

Benzer şekilde Türk kamu kesiminin borçlarının GSYH’ye oranı yüzde 33,6 düzeyinde seyrederken, gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 49,7’dir. Türk hane halklarının borç yükü GSYH’nin yüzde 14,7’si iken gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 37,6’dır.”

Finansal sektörün borç yükünün GSYH’nin yüzde 33’ü seviyesinde bulunduğu bildirilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

“Buna mukabil yükselen piyasa ortalaması yüzde 33,6 olarak gerçekleşmiştir. Reel sektörümüzün toplam borcu GSYH’mizin yüzde 75,5’i iken gelişmekte olan piyasalar ortalaması yüzde 91,7 düzeyindedir. Tüm bu verilerin yanında kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesinin tamamlanması, ödemeler dengesinde ithalat düşüşü ve ihracatta yaşanan artışla sağlanan düzelmenin reel olarak döviz ihtiyacını ortadan kaldırması, İVME paketiyle birlikte ihracata yönelik firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve diğer reform ajandasının kararlılıkla uygulanması, enflasyonda sağlanan düşüş trendi, artan turizm gelirleri, Adalet Bakanlığımızın Yargı Reformu Strateji Belgesi ve bunun gibi pek çok olumlu gelişmenin de göz ardı edildiğini üzülerek görmekteyiz. Normal koşullarda açıklamaya gerek bile duymadığımız ‘kurumların bağımsızlığı’ ve ‘serbest piyasa’ konusu da kredi derecelendirme kuruluşunca haksız bir şekilde ele alınmıştır.”

Merkez Bankası bağımsızlığına ve Merkez Bankasının izlediği politikalara ilişkin olarak Türkiye’nin, sabit kur rejiminin ve bağımsız olmayan para politikasının olumsuz sonuçlarını 2001 kriziyle çok ağır bir şekilde deneyimlediği belirtilerek, 2003’ten beri uygulanan ekonomi politikalarındaki temel unsurun, her koşulda serbest piyasa ekonomisinin gerekleriyle uyumlu hareket etmek olduğu vurgulandı.

Açıklamada, bugün de dalgalı döviz kuru, sermaye akımlarının serbestliği ve girişimciliğin teşvik edilmesinin, ekonomi politikalarının merkezinde yer aldığı, bunun aksinin Türkiye Cumhuriyeti için ne bugün ne de yarın asla söz konusu olmayacağı kaydedildi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin uzun dönem kredi notunu “Ba3″ten “B1’e düşürdü, görünümü de “negatifte” tuttu.

Paylaş
Önceki İçerik6 mt yılanla karşılaşdı
Sonraki İçerikAdsız SEÇMENE..
AKTÜEL HUKUK DERGİSİ.. Yaşamın içinden, yaşamın üstünden,, görünen yüz-görünmeyen yüz, gerçekleri-zahiri gerçekleri önünüze sunmaktır..