Antalya Döşeme altı ilçe Jandarma Komutanlığı ndaki işlemleri tamamlanan M.İ. adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta yaklaşık 3 saat ifade veren zanlı, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarıldı.
Savcılıkta verdiği ifadeyi tekrar eden M.İ, tutuksuz yargılanmasını istedi.
Zanlının avukatları Ahmet Onaran, Hüseyin İlerioğlu ve Nagihan Bulduk da müvekkillerinin evlilikleri boyunca şiddet gördüğünü, olay akşamı da yaşanan şiddet nedeniyle söz konusu olayın yaşandığını belirterek, tutuksuz yargılanma talep etti.
M.İ. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kararı öğrenen M.İ’nin yakınlarının üzüntü yaşadıkları görüldü.
“Üst mahkemeye itiraz edeceğiz”
Şüphelinin avukatlarından Ahmet Onaran, gazetecilere, mahkemenin somut olaydaki somut verilerin aksine tutukluluk kararı verdiğini söyledi.
M.İ’ye karşı kadına yönelik çok spesifik suçlar işlendiğini, ellerinin bağlandığını, şiddete maruz kaldığını vurgulayan Onaran, şunları kaydetti:
“Üzerine silah sıkıldı. Koca, ‘İki çocuğunu öldüreceğim, sonra seni öldüreceğim’ dedi. Olayın devamında çocuklara yönelik tehditleri vardı. Tüm bu unsurlar, tanık anlatımlarıyla dosya kapsamında. Müvekkilimin almış olduğu raporlarla sabitken, bu şekilde karar verilmesini hukuki bir karar olduğu için kabul ediyoruz ama saygı duymuyoruz. M.İ’nin yanındayız, sonuna kadar süreci takip edeceğiz. Bu yasal sürece itirazlarımızı yapacağız. 7 günlük bir itiraz süreci var. Bir üst mahkemeye tutuklama konusunda itirazımızı etkili şekilde yapacağız.”
“Bu konuda çok üzgünüz”
Avukatlardan Hüseyin İlerioğlu ise müvekkilinin tutuklulukla sevk edilmesinin bile başlı başına mantık dışı olarak gördüklerini dile getirdi.
Direkt tutuklulukla sevk edilmesini uygun bulmadıklarını vurgulayan İlerioğlu, “Bu konuda çok üzgünüz. Keşke böyle olmasaydı. En azından adli kontrol ya da kefaletle, dışarıda, çocuklarının başında kalmasını bekliyorduk. Ama gerçekten şok olduk. Saygı duymak zorundayız ama kararın doğru olduğunu düşünmüyoruz. Eninde sonunda doğru bir karar verileceği inancındayız.” ifadesini kullandı.
Savcılık ifadesi
M.İ, savcılıktaki ifadesinde, 12 yıllık evliliği boyunca sürekli eşinden şiddet gördüğünü savundu.
Eşinin av tüfeği ve bıçakla sürekli kendisini tehdit ettiğini öne süren M.İ, şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklarım da şiddet görüyordu. İşkenceye varan tutumları nedeniyle korktuğum için şikayet edemedim. Çocukları öldürmekle tehdit ediyordu. Olay günü aynı evin içindeyken ‘boşanmak istiyorum’ diye mesaj attım. Çocuklarla yatmaya hazırlanıyorduk. Av tüfeğiyle odaya girerek ‘Seni öldüreceğim, Kelime-i Şahadet getir.’ dedi. Çocuklarımı hemen arkama aldım. Kendisine ‘Yapma ne olur,’ diye yalvarmaya başladım. Eşimin kararlı olduğunu ve ateş edeceğini anladım. Elimle çocukları yatağın üzerinde doğru ittirdim. Diğer elimle de tüfeğin namlusunu tuttuğumda kurşun benim yan tarafımdan cama isabet etti. Tekrar yalvardım, yakardım. Bir daha ateş etmedi.”
“Elimden silahı almaya çalışırken silah patladı” iddiası
Tüfeğin dipçik kısmıyla başına ve vücuduna darbe aldığını savunan M.İ, şöyle devam etti:
“Gördüğüm şiddet sonrası bayıldım. Kendime geldiğimde ellerim kelepçeliydi. Eşim sabah uyandı, kahvaltı yapmadan gitti. Odadan çıkarken kelepçenin anahtarını, bıçağını ve silahın birisini alarak gitti. Öncesinde çocuklarıma, ‘Geldiğimde annenizi de sizi de öldüreceğim, evden dışarı çıkmayın.’ dedi. Büyük kızımla toka gibi şeylerle kelepçeyi açmaya çalıştık, açamadık. Olayda kullandığım tüfeği akşam içeri eşim koymuş. Eşim bağırarak içeri girdi. Direkt benim bulunduğum odaya geldi. Kapıyı sert şekilde açtı. O sırada bulunduğum odada silahı gördüm. Ellerim kelepçeli silahı koltuğumun altına aldım. Elim tetiğe ulaşamıyordu. Beni görünce ‘Beni mi öldüreceksin?’ dedi. Elimden silahı almaya çalışırken silah patladı. Tek el ateş aldı. Nasıl patladığını bilmiyorum.”
Servis şoförü Ramazan İ’nin (32), Döşemealtı ilçesi Ilıca Mahallesi’nde, ellerine kelepçe taktığı eşi M.İ’yi 7 Ocak’ta darbettiği, ertesi gün M.İ’nin sabah saatlerinde işe gidip gelen Ramazan İ’yi av tüfeğiyle öldürdüğü ileri sürülmüştü.
