Bazı olaylara sonuç olan olgular, diğer bazı olayların sebebi dir.. Boğaziçi Üniversite sinde günlerdir devam eden ve toplumda karşılık bulan rektör karşıtı olaylar, uluslar arası alanda da tepki çekmeye başladı..
Dış işleri Bakanı ğından Türkiye nin iç işlerine karışmak kimsenin haddi değildir şeklinde beyan da bulunuldu..
Konya da, İzmir de rektör karşıtı basın açıklamaları ve destek bildirileri okunurken polisin sert davranışlarda bulunması da gözden kaçmıyor..
Rektör savunucuları, cumhurbaşkanı na ait bir yetkinin kullanılmasından ibaret olayın büyütülmesi, diğer bir çok üniversite de bu yetkinin kullanılmasının normal, Boğaziçi Üniversitesi nde anormal karşılanmasının bir gezi senaryosu olarak algılayıp, sert polis tedbirleri ile tepkime nin dozajına bizzat hukumet katkı sağlamaktadır..
Türki yenin %1’lik ilk dilimde bulunan çocukların okuduğu bölümler ve bölümler de mezun olanların dernekleri vasıtası ile kellle başı olarak, Türkiye nin önder firmaların da, finans kuruluşların da görev sahibi, binlerce çalışanı olan işletmelerin, sahipleri oldukları sabit olan, özel sektöre girmeyenlerin, bilim dünyasında taşıdıkları, evrensel nitelikleri ile uluslararası alanda aranılan hocalar olması gözönünde bulundurulmadan, tabela üniversite atamaları ile bu atamayı karşılaştırmak abesle iştigaldir.. Sadece yüzbinlere ulaşan beyaz eşya sektöründe çalışan ların ceosu durumunda nufuz ları olan insanları görmezden gelirseniz bu tür olayların önüne geçemezsiniz…. Rektöre düşen Türkiye nin normalleşmesime katkı sağlayacak davranışlarda bulunmaktır..Polislerin müdahele si nin suç işlenmeden, gözlemden öteye geçmemesi elzemdir.. Yoksa iran’dan gelip Türkiye de operasyon yapan İran ajanlar adam kaçırırken neredeydiniz? İngiliz Ajan İstanbul da evinin önünde öldürülürken neredeydiniz? diye sorarlar.. Eskiden bu ülkede, bir Yabancı ajan geldiği andan itibaren gözlem altında sevk ve tim hareketleri izlenirdi..