İklim değişiklikleri, bilimsel olarak klimatoloji dalına göre incelenen bir tür atmosferik ya da astronomik değişikliklerdir. İklim sistemi, içsel ve insani etkiler, Güneş’in periyodik aktiviteleri ve sera gazları, vb. nedenlerden etkilenmektedir. Her mevsimin kendi içinde ki olağan davranışları değişimle birlikte yığınsal harekete geçip şaşırtıcı ve zarar verici sonuçlara da yol açmaktadır.. ABD ile Çin’in iklim değişikliyle mücadele özel temsilcileri John Kerry ile Xie Zhenhua, Çin’in Şangay kentinde iki gün süren görüşmelerinin ardından hükümetleri adına ortak bir açıklama yaptı.
Son dönemde özellikle Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile Hong Kong’daki insan hakları ihlalleri konusunda karşı karşıya gelen iki ülke, iklim değişikliyle mücadelede iş birliği mesajı verdi.
Kerry ile Zhenhua’nın görüşmelerinin ardından yapılan ortak açıklamada, ABD ile Çin’in iklim değişikliğiyle mücadelede daha aktif iş birliği yapması gerektiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, Paris İklim Anlaşması koşullarının uygulanmasının iklim değişikliğiyle mücadelede vazgeçilmez bir husus olduğu ve her iki ülkenin de bu konuda hassas olacağı belirtildi.
22-23 Nisan’da yapılacak İklim Değişikliği Liderler Zirvesi ile kasım ayında yapılacak İklim Değişikliği Konferansının önemine de değinilen açıklamada, her iki ülkenin de küresel karbon emisyonunun azaltılmasında kendi paylarına düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğinin altı çizildi.
Atmosferimiz, sera gazı olarak da nitelendirilen karbondioksit, metan, su buharı, ozon, azot oksit vb. gazlar sayesinde yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını tekrar yeryüzüne gönderir. Bir battaniye işlevi gören sera gazları sayesinde yeryüzündeki ortalama sıcaklık, insanlar, hayvanlar ve bitkilerin hayatını sürdürmesine imkân verecek bir ısı düzeyini, 15°C’yi yakalar. Sera gazları olmasaydı, yeryüzünün ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu. Sera gazlarının bu doğal etkisi “sera gazı etkisi” olarak adlandırılmaktadır..
Eski ABD Başkanı Donald Trump ülkesini Paris İklim Anlaşması’ndan geri çekmiş, ancak 20 Ocak’ta göreve gelen Joe Biden yönetimi ABD’yi yeniden anlaşmaya geri döndürmüştü
Atmosferdeki sera gazlarının oranı, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında artmaya başlamış, karbondioksit oranı %40’lık bir artış göstererek 280 ppm’den 394 ppm’e ulaşmıştır. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne (IPCC) göre karbondioksit oranındaki artış öncelikle fosil yakıt kullanımından kaynaklanıyor. Kayda değer ikinci etken, başta ormansızlaşma olmak üzere arazi kullanımındaki değişimdir. %56 sı fosil yakıt Atığından %17 si ormansızlaşma dan kaynaklanmaktadır.. Çözüm belli fosil yakıt tüketimi yerine yenilenebilir enerji kullanımını dünya ortalamasını %50nin üzerime cıkarm ak, ormanlaşmayı sürekli ve büyüyen oranda arttırmak yoksa ısınan dünyanın sular seller altında kalması kaçınılmazdır..