Önce her şehrin, “belediye başkanı” şehri doğru yönetecek..
İstanbul bir çok avrupa başkentinden ileri de yaşıyor.. Oysa İzmir hala 1970 leri yaşıyorsa sorun idarecide değil seçmendedir..Seçmen Hizmet üretmeyeceğini bilse de cekete oy veriyorsa o seçmen sorunlu seçmendir..
Balıkesir, Sabri Uğur a kadar uyutulmuş, Sabri uğur’la kentleşme yolunda bir devrim yaşamıştır.. Bugün kent kimliği rahmetli Sabri uğur un açtığı bulvarlar üzerinde yürümektedir.. İsmail Ok ile ölüler mahallesine el atılmış, projeksiyon gündoğan mahallesi arsalarının etrafının asfaltlanmasından öte geçememiştir..Şehrin en işlek caddesi çıkmaz sokağa dönüştürülmüş bir arabadan yolcu inecekse arkadaki 9 araba ona eskort eşlik edip inmesini bekleyecektir.. En büyük organizasyonu fetö olimpiyatları olmuştur..Ondan sonra gelen Edip Uğur rahmetli olmasa idi o Aygören tepesinde kestiği çam dalları ile ilgili bir cümle kuracaktım..Ama nenem bana ölülere saygı göster demişdi. Allah rahmet eylesin.. Onun projeksiyonu ise bir işadamı olarak kar haneli düşünmek, rantiye oluşturup, konut parselini ticari parsele cevirmek, deprem bölgesini, imara açıp tarla iken aldığı arsaları toki üzerinden dolara tahvil etmek olmuştur.. En sonda istifa ederken ağlayan belediye başkanı olarak en doğu vilayetin köylerinde bile nam yapmıştır.. Şehir şimdi darmadağın üniversite kampüsü şehrin bir köşesinde, otogar diğer bir köşesinde, adliye ve hastane yanyana olsa da ilçeler dahil kim nereden gelirse gelsin 2 vasıta olmadan bu noktalara ulaşamaz..
Notalarda en sevdiğim si sesi” si “kim çalarsa ona yakışmıyor. Allah rızası içim şehir yöneticiliğini bilen yapsın.İdareci geçmişi olanlara bakın. Eyyamcı olmasın. kimseye gebe kalmasın, şehrin namusu benim namusum desin toplu taşımayı en fakire göre düşünerek çözsün..Hiç parası yokmuşcasına adamı gideceği yere ulaştırsın.. Tarımı eğitimi en ucuz ve verimli şekilde çözsün ürünleri satılabilir hale getirsin Yoksa bir si sesi veriyor diye si kim çalıyorsa başa geçsin olmasın.. Vatandaş olarak biz en kötü güne alışırız.. O çıkar ekranda ağlamak zorunda kalır ..Tepelerde artık babalar var.. Ona göre
Torun Halili