ÇOK TARAFLI ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ, KOMŞULUK HUKUKU vb ARABULUCULUK DAVA ŞARTLI UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCUNUN TARAFLARA NASIL ULAŞACAĞI, ULAŞMADIĞI TAKDİRDE “BAŞINA NE GELECEĞİ”, MASRAF İSTEYİP İSTEYEMEYECEĞİ BİR SÜREDİR EN ÇOK TARTIŞILAN KONULARDAN.
Dava şartı arabuluculukta, arabulucunun masraf isteyemeyeceği kuralı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’nin hükmü olup, HUAK’ın “Arabulucu yapmış olduğu faaliyet karşılığı ücret ve masrafları isteme hakkına sahiptir. Arabulucu, ücret ve masraflar için avans da talep edebilir.” şeklindeki 7. maddesiyle açıkça çelişmektedir.
Bu çelişki aynı zamanda normlar hiyerarşisine de aykırılık oluşturmaktadır.
Tarife, yönetmelik bile olmadığından, basit bir idari yargı iptal davasına da konu edilebileceği düşüncesindeyim.
Ama uygulama ve düzenleme devam ederken, hiçbir arabulucunun makul ötesi bir masrafı üstlenme zorunluluğu olmadığını söyleyebilirim.
Hele onlarca kargo, vs giderini üstlenmek gibi…
“HUAK
15/3 – …uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür.
18A/7- …Elindeki bilgiler itibarıyla her türlü iletişim vasıtasını kullanarak görevlendirme konusunda tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder… Bilgilendirme ve davete ilişkin işlemlerini belgeye bağlar.”
hükümleri çerçevesinde arabulucu, taraflara KEP, eposta, Whatsapp ve hatta sosyal medya üzerinden ulaşabilir.
Bunlarla tarafa ulaşamamışsa, durumu açıklayarak anlaşmama tutanağını düzenleyebilir. Dava şartı zaten başvuruyla oluştuğundan, başvurucunun bir kaybı da söz konusu değildir.
Geçenlerde bana bir şirketin dosyası 7 taraflı başvuruyla geldi örneğin.
Diğer tarafların hiçbirinin telefon numarası yok ve başvurucu vekili daha fazla bilgi bulunmadığını belirtti. Zaten kargo vb masrafı vermesi de söz konusu değil (anlaşıldığında arabuluculuk ücreti de ödemiyorlarmış!).
Böyle durumlarda, “siz bilirsiniz” demekte hiçbir sakınca yok.
Bazı meslektaşlarımız, arabulucunun taraflara ulaşamamasının dava şartının oluşmasına engel olduğunu, yanlış yargı kararlarına dayanarak, iddia ediyorlar.
Arabuluculunun tarafa ulaşmaması, davanın açıldığı mahkemenin yetki görev alanına giren bir husus olmadığı gibi, dava şartının oluşmasına da hiçbir surette etken değildir. Mahkeme böyle bir durumda ancak ve sadece hüküm kurarken yargılama giderleri açısından durumu dikkate alabilir.
Arabulucunun taraflara kasıtlı veya keyfi biçimde ulaşmadan süreci tamamlaması hali ise, arabuluculuk dosyası veya davanın değil, mesleki bir kusuru olarak Daire Başkanlığına karşı sorumluluğunun konusu olabilir.
Bu aşamada ise, Daire Başkanlığı başvurucunun Kanun’da verilmesi zorunlu tutulan iletişim bilgilerini verip vermediği ve arabulucunun elindeki bilgiler itibarıyla gerekli çabayı gösterip göstermediği ile ilgilenir.
Daire hiçbir arabulucudan makûlün ötesinde bir külfet ve özveri beklemiyor.
Ben de kargo gönderiyorum elbette ama çok sayıda iletişim bilgisi bulunmayan taraflı dosyalarda inisiyatif kullanılabileceğini düşünüyorum. Başvurucunun da en az arabulucu kadar gayret ve özverisi beklenmeli, yoksa mevzuatın hükmünden yararlanarak arabulucunun iyiniyet ve çabasını istismar etmesine fırsat verilmemeli.
Sayın Genel Müdür de belirtti; örneğin çok taraflı ortaklığın giderilmesi dosyalarında arabulucu, zaman ve masraf bakımından elverişli görmediği dosyayı anlaşmamayla kapatabilir ve eldeki taraflarla avans ve masraf talep edebileceği ihtiyari sürece geçebilir.
Çok taraflı diğer dava şartı dosyalarda da durum bundan farklı yorumlanmamalı.
Tabii ki isteyenin istediği kadar masraf yapmasına da hiçbir engel yok, kendi değerlendirmesine kalmıştır.
Ama ben hiçbir meslektaşıma “Yap, yoksa başına bir şey gelir” diyerek hurafe, vehim veya risk vb temelli soyut ve gayrihukuki telkinlerde bulunamam.(M. Turgay Bilge)
Av Emine Ay Bilge